Yargı emsal bir karara imza attı. Müteahhit ile yaptığı anlaşma neticesinde maket üzerinden konut alan tüketici evini teslim alamadı. Bunun üzerine hukuki yoldan hakkını arayan tüketici bağlı kredi kullandığı ev için bankaya yaptığı ödemeleri geri istedi ve davayı kazandı.
İnşaat şirketleri yaşadığı finansal sıkıntı veya başka da bir takım nedenlerden dolayı konut projelerini teslim edemeyebiliyor. Bunun son yıllarda sayısız örnekleri var. Hafızalarımızı şöyle bir yokladığımız da Esenyurt’ta teslim edilemeyen konut projelerini hatırlarsınız. Son zamanlarda konkordato ilan eden müteahhit firmalarda tüketicinin güvenini zedeledi. Maket üzerinden konut alan tüketicinin en büyük endişesi “Acaba bu proje teslim edilebilecek mi “? oluyor. Uzun yıllar tüketici derneğinde emlak ve konut üzerine çalışmalarım oldu. Binlerce mağdur gördüm nasıl bu noktaya düştüklerini onlardan dinledim. Gördüm ki bu noktada tüketici yalnız kalıyor. Tüm parasını hayalinde ki eve gömen yıllarca taksit ödemek zorunda bırakılan tüketici üstüne bir de o eve sahip olamıyor.
6502 sayılı Tüketici Kanunu maketten konut satışında tüketiciyi korumak üzerine 2012 yılında düzenlendi. Ancak denetimlerin yetersizliğinden dolayı kanunlar ne yazık ki tam olarak uygulanmıyor. Bizler de mecburen tüketiciye her zaman kendinizi siz koruyacaksınız diyoruz ve ekliyoruz. “Müteahhit seçerken araştır, finansal gücünü öğren. Geçmiş projeleri gör. Satış Vaadi sözleşmeni noterde yap ve tapuya şerh düşür. Mutlaka teminat iste. Kullandığın krediye dikkat et. Bağlı kredi kullandığından emin ol.” Yani bildiğiniz vatandaştan hukukçu, maliyeci ve bankacı olmasını istiyoruz. Bi de iyi bir araştırmacı. Oysa bu iş kaynağında çözülerek tüketicinin önüne hazır geliyor olması lazım.
Yukarıda bahsettiğim yargıtay kararı önemli. Bağlı kredi kullanarak ev alan vatandaş evi teslim edilemediğinden dolayı bankayı ve müteahhit şirketi dava ediyor ödediği paraları geri istiyor ve davayı kazanıyor. Neden mi? Bağlı kredi tüketiciyi bu noktada koruyor. Çünkü banka konut projesi için kullandırdığı bağlı krediden kredi tutarı kadar sorumlu. Proje teslim edilemediğinde devreye giriyor ve size ödediğiniz taksitleri iade ediyor veya tamamlıyor.
Konut mağduriyetlerinin önünü kesmek tüketiciyi korumak üzere çalışma yapılan bir kaç konu başlığı var. Bunlardan bir tanesi “Tamamlama sigortası”. Ön Ödemeli Konut satışlarında yapılması gereken teminatlardan biri. Ancak kanun çıktığından bu yana uygulamada yer bulmuyor. Yani yapan yok gibi. Sigorta şirketleri de bu ürünü satmaya yanaşmıyor açıkçası. Yeni düzenleme ile tamamlama sigortası zorunlu olacak. Diyeceksiniz ki şimdi zaten şu anda kanunda yeri yok mu? Var ama yapılamadığı durumlarda diğer teminat türleri devreye girebiliyor. Burada önemli nokta tamamlama sigortası zorunlu hale geldiğinde nasıl uygulanacağı. İnşaata ruhsat alırken bu sigortanın da istenmesi gerekiyor. Tamamlama sigortası olmayan projelere ruhsat verilmemesi gerekiyor ki projelerde uygulansın yoksa yine keyfe keder arada yapmayanlar çoğunlukta olacaktır. Tamamlama sigortası olduğunda müteahhit battı, kaçtı gibi korkular olmayacak. Çünkü bu sigorta tüketiciyi her türlü icra ve iflastan koruyor. Projenin yapılamaması durumunda devreye giriyor ve projeyi bitiriyor.
Konut mağduriyetlerinin önüne geçileceği düşünülen başka bir çalışma ise konut üreten müteahhitler için yapılıyor. Herkes müteahhit olamayacak herkes inşaat yapamayacak. Müteahhit olabilmek için kriterlerin getirilmesi planlanıyor. Bu da uzun zamandır konuşulan bir konuydu. Türkiye’de 300 bin üzerinde müteahhit var. Avrupa’da ki toplam müteahhit sayısından fazla. Bu durumu da bir çözmek gerekiyor tabi. Müteahhitlerin de karnesi olmalı iyi yaptıkları artı kötü yaptıkları eksi olacak şekilde puan verilmeli. Madem sat-yap devam edecek o zaman mağduriyetleri bitirecek çözümler hayatımıza girmelidir.