Son aylarda özellikle koronavirüs sürecinde ayak direten özel bankalar hakkında şikayet üzerine şikayet gelmesi üzerine BDDK düğmeye bastı. Son olarak özel bankalar için alınan yeni tedbir kararı sonrası şimdi bankalar düşünecek... 500 Bin TL'ye kadar büyük para cezaları ile karşılaşacak olan özel bankalar kredi kullanmak isteyen vatandaşın talebini alırken, iki defa düşünecek.
Koronavirüs ile mücadele çerçevesinde kamu bankaları elini taşın altına koyarak vatandaşa destek vermesi, özel bankaların ise sadece süslü reklamlarla ortada kalması sonrasında Hükümet harekete geçti. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sıkça uyarılan özel bankalar için Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise daha sert uyarılarda bulunmuştu. Türkiye Bankalar Birliği ve BDDK ise tavsiye kararlarına uyması konusunda bankalara yazılar yollamıştı. Süreç devam ederken özel bankalar kredi taleplerini geri çevirdi, kredi erteleme taleplerinde fahiş faizler istedi kardan zarar etmemek için daha fazla faizle vatandaşın sırtına ekstra yükler yüklemek istedi. Bu konuda yapılan binlerce şikayet var...
Ve sonunda bardak taştı...
BDDK tarafından özel formüle edilmiş son kararı sonrası bu kez bankalar karar kara düşünmeye başladı. Biriken mevduat hesaplarını özellikle yurt dışı bankalarda yüksek faizle değerlendiren özel bankalar bardağı taşırdı ve şimdi hesap kitap zamanı. BDDK, Özel bankalara ‘Aktif Rasyosu' isminde yeni bir oran verdi ve bu oran kontrol edilerek bankaların durumları sıkça kontrol edilecek. Vatandaşın istediği krediyi ermeyen bankalar şimdi karar karar BDDK'nın formüle ettiği yeni kurallar sonrasında ne yapacak merak edilirken, karar dışında hareket etmeleri durumunda ise 500 Bin TL'ye kadar para cezası ile karşı karşıya kalacak.
BDDK kararı gereğince Aktif Rasyo oranı, bankaların tasarruf sahiplerinden topladığı paralarla piyasaya açtığı kredi ve satın aldığı hazine kağıtlarının birbirine bölümüyle ulaşılan oranı ifade ediyor. Bankalar Aktif Rasyosu oranının aylık ortalaması, mevduat bankaları için yüzde 100'ün, katılım bankaları için yüzde 80'in altına inemeyecek. BDDK, özel bankalar ile alakalı ne karar almıştı?
12 Nisan 2020 tarihli BDDK tarafından özel banka ve katılım bankalar için devreye soktuğu yeni kararı ise şöyle;
'5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 93'üncü ile 43'üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bankaların, 1 Mayıs 2020'den başlamak üzere haftalık bazda Aktif Rasyosu (AR) hesaplamalarında kullanılan Aktif Rasyosu (AR) = Krediler (Menkul Kıymetler x 0,75 ) ( TCMB Swap x 0,5 ) / TL Mevduat ( YP Mevduat x 1,25 ) formülünde; AR'ın pay kısmında yer verilen 'Krediler' kaleminin, takipteki krediler hariç bankaların bireysel ve ticari müşterilere kullandırdıkları krediler tutarının toplamını, 'Menkul Kıymetler' kaleminin, bankalarca satın alınan yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri hariç özel sektör tahvil ve bonoları ile Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ihraç ettiği her türlü borçlanma araçları, kira sertifikaları ve Eurobondların toplam değerini, 'TCMB Swap' kaleminin, bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) Swap yoluyla verdikleri yabancı paranın TCMB alış kurundan hesap edilen Türk lirası(TL) cinsinden toplam değerini ifade etmesine, AR'ın payda kısmında yer verilen 'TL Mevduat' kaleminin, bankalar mevduatı hariç tüm TL cinsi mevduat/katılım fonu tutarı toplamını, 'YP Mevduat' kaleminin, altın ve kıymetli maden hesapları da dahil olmak üzere, bankalarda tutulan yabancı para(YP) cinsinden mevduat/katılım fonu tutarı toplamını ifade etmesine karar verilmiştir.'
Açıklamada, AR'ın her ay sonu itibarıyla, o aya ilişkin aylık ortalamasının mevduat bankaları için yüzde 100'ün, katılım bankaları için yüzde 80'in altına düşmemesine, Kanunun 148'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca baz alınacak aykırılık oluşturan aşım tutarının, ilgili ay sonu itibarıyla AR değeri yüzde 100’ün altında olan bankalar ve yüzde 80’in altında olan katılım bankaları için, rasyoyu sırasıyla yüzde 100 ve yüzde 80 düzeyine getirecek paydaki değişim tutarı olarak hesaplanmasına karar verildiği bildirildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Mehmet Ali Akben, yeni düzenleme ile bankaların kaynaklarını daha verimli kullanacağını belirterek, 'Reel sektör ihtiyacı olan finansmana daha rahat erişebilecek.' dedi.
Akben, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapsamında atılan adımlara, krediler için yapılan yeni düzenlemenin detaylarına ilişkin sorularına şu cevapları verdi:
SORU: Kamuoyunda özel bankalara dair şikayetler uzun zamandır gündemin ilk sırasında yer alıyor. Kamu bankaları bu zor dönemde elini taşın altına koyup müşterilerine kredi desteği sağlarken özel bankaların kredi kullandırma konusundaki isteksizliği hem iş dünyasından hem de vatandaştan yoğun tepki alıyor. Bu sabah açıkladığınız karar zannediyorum bu sorunu gidermeye yönelik.
CEVAP: Bankaların asli görevi vatandaşlarımızdan ve şirketlerimizden topladıkları mevduatı kredi vererek reel ekonomiye aktarmaktır. Ancak, bazı bankaların bu temel fonksiyonu gerçekleştirmek yerine kaynaklarını para piyasaları ve yurt dışı türev piyasalarına yönlendirmeyi tercih ettiğini, bunun neticesinde reel sektörün kredi finansmanına erişimde zorlandığını bir süredir izliyoruz. Koronavirüsün dünya ekonomilerini sarstığı, ülke ekonomimizde yoğun bir finansman ihtiyacının ortaya çıktığı bu dönemde ülke tasarruflarımızı en etkin şekilde kullanmak elzemdir. Bu noktada bankalara önemli görevler düşmektedir.
26 Mart 2020 tarihinde bankalara bir yazı yazdık. İçinden geçtiğimiz dönemde müşterilerin kredi taleplerinin karşılanması, kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılmasını tavsiye ettik. Aradan geçen yaklaşık üç haftalık dönemde, bu tavsiyeye uymayan bankalar olduğunu vatandaşlardan ve firmalardan gelen şikayetlerin yanı sıra hem murakıplarımızın yerinde denetimleri hem de veri analizleri neticesinde tespit ettik. Geldiğimiz noktada, bankaların ülke kaynaklarını daha etkin kullanmalarına ve reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamalarına yönelik bir düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede bu sabah sözünü ettiğiniz düzenlemeyi ilan ettik.
GERÇEK ANLAMDA BANKACILIK YAPANLAR ORTA-UZUN VADELİ KARLILIKLARINI YÜKSELTECEK
SORU: O zaman şunu anlıyoruz. Önce tavsiyede bulundunuz ama artık düzenleme ihtiyacı doğdu. Peki uygulama nasıl olacak?
CEVAP: Mayıs ayından itibaren bankalar haftalık bazda aktif rasyolarını hesaplayacak. Aktif rasyosu hesaplamasında banka bazında belirli oranlarda mevduat büyüklüğü, toplam kredi hacmi, menkul kıymet portföyü ve Merkez Bankası ile yapılan kur takası ile kıyaslanacak. Aktif rasyosunun herhangi bir ay sonu itibarıyla o aya ilişkin ortalamasının mevduat bankalarında yüzde 100'ün, katılım bankalarında ise aktife alabilecekleri finansal ürün sayısının sınırlı olması ve müşterilerinin faiz hassasiyeti göz önünde bulundurularak yüzde 80'in altına düşmemesi beklenmektedir. Ay sonunda aktif rasyosu bu oranların altında kalan bankalar için aykırılık oluşturan aşım tutarı ortaya çıkacak.
SORU: O halde BDDK, kanun kapsamındaki görevini kullanarak özel bankaları da gerçek bankacılık yapmaya itecek diyebilir miyiz? Kararın ekonomiye etkisinin ne kadar olmasını bekliyorsunuz?
CEVAP: Vatandaştan toplanan mevduatın kaynak ihtiyacı duyan reel sektöre ulaştırılması için kredi aktarım mekanizmasının etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak en öncelikli konularımız arasındadır. Bu karar da kredi sisteminin etkin şekilde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlayıp bu sayede finansal piyasaların gelişmesine ve finansal istikrara katkıda bulunmasını amaçlamaktadır. Kararın etkisi açısından bankalar arasında farklar bulunmaktadır, bazıları belirlenen eşiklerin üzerinde bazılar ise altındadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi proaktif düzenleme yaklaşımının sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyeti ile bankacılık sisteminde oluşan ihtiyaçlara zamanında yanıt vermekteyiz. Bundan sonra da gelişmelere bağlı olarak gerekli her türlü tedbir ve önlemlerin alınacağından kimsenin şüphesi olmasın.
SORU: Özel bankaların bir kısmı yabancı ortaklı. Bu karar yabancıların Türkiye'ye bakışlarını olumsuz etkileyebilir mi?
CEVAP: Kurumumuz düzenleme çerçevesinde kamu-özel, yerli- yabancı sermayeli banka ayrımı yapmamaktadır. Kurul kararı bankaların daha etkin çalışabilmesi için alınmıştır. Salgın sürecinde düzenlemeler ne kadar iyi işler ise herkes bundan o ölçüde fayda sağlayacaktır. Bu dönemde sahada gerçek anlamda bankacılık yapan bankalar müşteri sadakatini de artırıp orta-uzun vadeli karlılıklarını yükselteceklerdir.
Anadolu Ajansı (AA)
Koronavirüs ile mücadele çerçevesinde kamu bankaları elini taşın altına koyarak vatandaşa destek vermesi, özel bankaların ise sadece süslü reklamlarla ortada kalması sonrasında Hükümet harekete geçti. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sıkça uyarılan özel bankalar için Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise daha sert uyarılarda bulunmuştu. Türkiye Bankalar Birliği ve BDDK ise tavsiye kararlarına uyması konusunda bankalara yazılar yollamıştı. Süreç devam ederken özel bankalar kredi taleplerini geri çevirdi, kredi erteleme taleplerinde fahiş faizler istedi kardan zarar etmemek için daha fazla faizle vatandaşın sırtına ekstra yükler yüklemek istedi. Bu konuda yapılan binlerce şikayet var...
Ve sonunda bardak taştı...
BDDK tarafından özel formüle edilmiş son kararı sonrası bu kez bankalar karar kara düşünmeye başladı. Biriken mevduat hesaplarını özellikle yurt dışı bankalarda yüksek faizle değerlendiren özel bankalar bardağı taşırdı ve şimdi hesap kitap zamanı. BDDK, Özel bankalara ‘Aktif Rasyosu' isminde yeni bir oran verdi ve bu oran kontrol edilerek bankaların durumları sıkça kontrol edilecek. Vatandaşın istediği krediyi ermeyen bankalar şimdi karar karar BDDK'nın formüle ettiği yeni kurallar sonrasında ne yapacak merak edilirken, karar dışında hareket etmeleri durumunda ise 500 Bin TL'ye kadar para cezası ile karşı karşıya kalacak.
BDDK kararı gereğince Aktif Rasyo oranı, bankaların tasarruf sahiplerinden topladığı paralarla piyasaya açtığı kredi ve satın aldığı hazine kağıtlarının birbirine bölümüyle ulaşılan oranı ifade ediyor. Bankalar Aktif Rasyosu oranının aylık ortalaması, mevduat bankaları için yüzde 100'ün, katılım bankaları için yüzde 80'in altına inemeyecek.
İLGİLİ HABER
Bakan Albayrak'tan en son kredi açıklaması12 Nisan 2020 tarihli BDDK tarafından özel banka ve katılım bankalar için devreye soktuğu yeni kararı ise şöyle;
Bilindiği üzere, 09/02/2020 tarihli basın açıklamamızda, konsolidasyona tabi yurtdışındaki kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıklarıyla gerçekleştirdiği işlemler hariç, bankaların yurtdışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerin toplamının bankaların en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının %10’u ile sınırlandırılmasına, sınırlamaya dahil edilen işlemlerin hesaplamasında 90 ilâ 360 gün vadeli işlemlerin %75, 360 gün ve üzeri vadeli işlemlerin ise %50 oranında dikkate alınmasına, söz konusu oranın günlük olarak solo ve konsolide bazda hesaplanması uygulamalarına devam edilmesine, mevcut aşımlar giderilinceye kadar yeni bir işlem yapılmamasına ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemlerin yenilenmemesi yönünde karar alındığı hususu kamuoyu ile paylaşılmıştır.
COVID-19 salgını nedeniyle küresel piyasalardaki dengesizlikler ve risklerin artmış olması nedeniyle, söz konusu risklerin yönetilmesi ve finansal istikrarın korunmasına yönelik olarak atılan adımların ve alınan tedbirlerin etkinliğini artırmak bakımından yapılan değerlendirme sonucunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 12/04/2020 tarihli ve 8989 sayılı Kararı ile bankaların, yurt dışı yerleşiklerle vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri yukarıda belirtilen işlemler için:
- Özkaynakların %10’u nispetinde belirlenmiş olan sınırlamanın, %1 olarak yeniden belirlenmesine,
- Sınırlamaya dahil edilen işlemlerin hesaplamasında kullanılan vadeye göre farklı dikkate alınma oranları uygulamasının kaldırılmasına,
- Söz konusu işlemlerin anlaşılan vadeden önce her ne sebeple olursa olsun bozulmak istenmesi, veya vadesinin uzatılmasının istenmesi durumunda Kurumun yazılı onayının alınmasına,
- Yukarıda belirtilen diğer hususların aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Diğer taraftan bilindiği üzere, 18/12/2019 tarihli basın açıklamamızda ise; konsolidasyona tabi yurtdışındaki kredi kuruluşu ve finansal kuruluş niteliğini haiz ortaklıklarıyla gerçekleştirdiği işlemler hariç, bankaların yurtdışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadesine yedi gün veya daha kısa süre kalan, vadede TL satım yönündeki para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlem tutarları toplamının, en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının %10’unu geçemeyeceği, söz konusu oranın günlük olarak solo ve konsolide bazda hesaplanacağı, opsiyon işlemlerinin hesaplamada delta eşdeğeri ile dikkate alınacağı, valör tarihi işlem tarihinden sonra olan (ileri valörlü) türev işlemlerin, hesaplamada valör tarihi itibarıyla dikkate alınacağı ve mevcut aşım giderilinceye kadar aşım bulunan vade aralığında işlem yapılmayacağı yönünde karar alındığı hususu kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Ancak, benzer şekilde COVID-19 salgınının yol açtığı finansal risk artışınının ve ekonomimize yönelik diğer risklerin yönetilmesi için atılan adımları ve alınan tedbirleri desteklemek açısından yapılan değerlendirme sonucunda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 12/04/2020 tarihli aynı Kararı ile bankaların, yurt dışı yerleşiklerle vadede TL satım yönünde gerçekleştirecekleri yukarıda belirtilen işlemler için:
- Söz konusu işlem tutarları toplamının, bankaların en son hesaplanan yasal özkaynaklarına oranının hiçbir takvim gününde
- vadesine 7 gün kalan işlemler için %1’i,
- vadesine 30 gün kalan işlemler için %2’yi
- vadesine 1 yıl kalan işlemler için %10’u geçmemesine,
- Her ne sebeple olursa olsun söz konusu işlemlerin anlaşılan vadeden önce bozulmak istenmesi, veya vadesinin uzatılmasının istenmesi durumunda Kurumun yazılı onayının alınmasına,
- Yukarıda belirtilen diğer hususların aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
'5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 93'üncü ile 43'üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bankaların, 1 Mayıs 2020'den başlamak üzere haftalık bazda Aktif Rasyosu (AR) hesaplamalarında kullanılan Aktif Rasyosu (AR) = Krediler (Menkul Kıymetler x 0,75 ) ( TCMB Swap x 0,5 ) / TL Mevduat ( YP Mevduat x 1,25 ) formülünde; AR'ın pay kısmında yer verilen 'Krediler' kaleminin, takipteki krediler hariç bankaların bireysel ve ticari müşterilere kullandırdıkları krediler tutarının toplamını, 'Menkul Kıymetler' kaleminin, bankalarca satın alınan yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri hariç özel sektör tahvil ve bonoları ile Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ihraç ettiği her türlü borçlanma araçları, kira sertifikaları ve Eurobondların toplam değerini, 'TCMB Swap' kaleminin, bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) Swap yoluyla verdikleri yabancı paranın TCMB alış kurundan hesap edilen Türk lirası(TL) cinsinden toplam değerini ifade etmesine, AR'ın payda kısmında yer verilen 'TL Mevduat' kaleminin, bankalar mevduatı hariç tüm TL cinsi mevduat/katılım fonu tutarı toplamını, 'YP Mevduat' kaleminin, altın ve kıymetli maden hesapları da dahil olmak üzere, bankalarda tutulan yabancı para(YP) cinsinden mevduat/katılım fonu tutarı toplamını ifade etmesine karar verilmiştir.'
Açıklamada, AR'ın her ay sonu itibarıyla, o aya ilişkin aylık ortalamasının mevduat bankaları için yüzde 100'ün, katılım bankaları için yüzde 80'in altına düşmemesine, Kanunun 148'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca baz alınacak aykırılık oluşturan aşım tutarının, ilgili ay sonu itibarıyla AR değeri yüzde 100’ün altında olan bankalar ve yüzde 80’in altında olan katılım bankaları için, rasyoyu sırasıyla yüzde 100 ve yüzde 80 düzeyine getirecek paydaki değişim tutarı olarak hesaplanmasına karar verildiği bildirildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Mehmet Ali Akben, yeni düzenleme ile bankaların kaynaklarını daha verimli kullanacağını belirterek, 'Reel sektör ihtiyacı olan finansmana daha rahat erişebilecek.' dedi.
Akben, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapsamında atılan adımlara, krediler için yapılan yeni düzenlemenin detaylarına ilişkin sorularına şu cevapları verdi:
SORU: Kamuoyunda özel bankalara dair şikayetler uzun zamandır gündemin ilk sırasında yer alıyor. Kamu bankaları bu zor dönemde elini taşın altına koyup müşterilerine kredi desteği sağlarken özel bankaların kredi kullandırma konusundaki isteksizliği hem iş dünyasından hem de vatandaştan yoğun tepki alıyor. Bu sabah açıkladığınız karar zannediyorum bu sorunu gidermeye yönelik.
CEVAP: Bankaların asli görevi vatandaşlarımızdan ve şirketlerimizden topladıkları mevduatı kredi vererek reel ekonomiye aktarmaktır. Ancak, bazı bankaların bu temel fonksiyonu gerçekleştirmek yerine kaynaklarını para piyasaları ve yurt dışı türev piyasalarına yönlendirmeyi tercih ettiğini, bunun neticesinde reel sektörün kredi finansmanına erişimde zorlandığını bir süredir izliyoruz. Koronavirüsün dünya ekonomilerini sarstığı, ülke ekonomimizde yoğun bir finansman ihtiyacının ortaya çıktığı bu dönemde ülke tasarruflarımızı en etkin şekilde kullanmak elzemdir. Bu noktada bankalara önemli görevler düşmektedir.
26 Mart 2020 tarihinde bankalara bir yazı yazdık. İçinden geçtiğimiz dönemde müşterilerin kredi taleplerinin karşılanması, kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılmasını tavsiye ettik. Aradan geçen yaklaşık üç haftalık dönemde, bu tavsiyeye uymayan bankalar olduğunu vatandaşlardan ve firmalardan gelen şikayetlerin yanı sıra hem murakıplarımızın yerinde denetimleri hem de veri analizleri neticesinde tespit ettik. Geldiğimiz noktada, bankaların ülke kaynaklarını daha etkin kullanmalarına ve reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamalarına yönelik bir düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede bu sabah sözünü ettiğiniz düzenlemeyi ilan ettik.
GERÇEK ANLAMDA BANKACILIK YAPANLAR ORTA-UZUN VADELİ KARLILIKLARINI YÜKSELTECEK
SORU: O zaman şunu anlıyoruz. Önce tavsiyede bulundunuz ama artık düzenleme ihtiyacı doğdu. Peki uygulama nasıl olacak?
CEVAP: Mayıs ayından itibaren bankalar haftalık bazda aktif rasyolarını hesaplayacak. Aktif rasyosu hesaplamasında banka bazında belirli oranlarda mevduat büyüklüğü, toplam kredi hacmi, menkul kıymet portföyü ve Merkez Bankası ile yapılan kur takası ile kıyaslanacak. Aktif rasyosunun herhangi bir ay sonu itibarıyla o aya ilişkin ortalamasının mevduat bankalarında yüzde 100'ün, katılım bankalarında ise aktife alabilecekleri finansal ürün sayısının sınırlı olması ve müşterilerinin faiz hassasiyeti göz önünde bulundurularak yüzde 80'in altına düşmemesi beklenmektedir. Ay sonunda aktif rasyosu bu oranların altında kalan bankalar için aykırılık oluşturan aşım tutarı ortaya çıkacak.
SORU: O halde BDDK, kanun kapsamındaki görevini kullanarak özel bankaları da gerçek bankacılık yapmaya itecek diyebilir miyiz? Kararın ekonomiye etkisinin ne kadar olmasını bekliyorsunuz?
CEVAP: Vatandaştan toplanan mevduatın kaynak ihtiyacı duyan reel sektöre ulaştırılması için kredi aktarım mekanizmasının etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak en öncelikli konularımız arasındadır. Bu karar da kredi sisteminin etkin şekilde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlayıp bu sayede finansal piyasaların gelişmesine ve finansal istikrara katkıda bulunmasını amaçlamaktadır. Kararın etkisi açısından bankalar arasında farklar bulunmaktadır, bazıları belirlenen eşiklerin üzerinde bazılar ise altındadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi proaktif düzenleme yaklaşımının sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyeti ile bankacılık sisteminde oluşan ihtiyaçlara zamanında yanıt vermekteyiz. Bundan sonra da gelişmelere bağlı olarak gerekli her türlü tedbir ve önlemlerin alınacağından kimsenin şüphesi olmasın.
SORU: Özel bankaların bir kısmı yabancı ortaklı. Bu karar yabancıların Türkiye'ye bakışlarını olumsuz etkileyebilir mi?
CEVAP: Kurumumuz düzenleme çerçevesinde kamu-özel, yerli- yabancı sermayeli banka ayrımı yapmamaktadır. Kurul kararı bankaların daha etkin çalışabilmesi için alınmıştır. Salgın sürecinde düzenlemeler ne kadar iyi işler ise herkes bundan o ölçüde fayda sağlayacaktır. Bu dönemde sahada gerçek anlamda bankacılık yapan bankalar müşteri sadakatini de artırıp orta-uzun vadeli karlılıklarını yükselteceklerdir.
Anadolu Ajansı (AA)