Dünya küresel salgına teslim olmuş durumda. Türkiye'de ise vatandaş bankalara! Yüz binlerce tüketici bankalara borçlu. Konut kredisi, tüketici kredisi, ihtiyaç kredisi, kredi kartı borçları vs. Evlerinden çıkamayan, işi bozulan, işini kapatan, işinden olan vatandaş kredi kartı ve kredi ödemelerinde zaman aleyhine işlemeye devam ediyor. Başta özel bankalar olmak üzere, kamu bankaları kredi erteleme yalanıyla vatandaşın önüne engel çıkarıyor, yokuş yapıyor. Bankalar kıvırıyor. Devlet ise köşesinden durumu izliyor.
Emlak Pencerem / Ekonomi Haberleri - 27 Mart 2020 - İstanbul
Koronavirüs ekonomik destek paketi ile devlet elinden geleni yapıyor, her yeni gün destek paketi açıklıyor. Peki kim için, kime? Bu soru şu sıralar vatandaşın kafasını koronavirüs salgınından fazla kurcalıyor. Kamu ve özel bankalar reklamını yapmaktan çekinmediği ekonomik paket adı altında sundukları yeni kan emme politikasını, gözlerini daha fazla kazanca bürümüş bir halde zevkle yaparken, vatandaş bi çare. Banka yetkilisi ile görüşebilmek için 10-30 dakika arasında telefonda bekliyor. Bir müşteri temsilcisi ile görüşebilirse şayet kredi ertelemek için derdini anlatıyor. Sonuç mu?
Krediniz gecikmede ise!
Bankadan kullanılan kredi için kredi erteleme talebi ilettiniz, ancak son kredinizin günü geçti mi? Geçtiyse geçmiş olsun kredi erteleme yapamazsınız. Son kredi ödemenizin günü geçmedi mi? Bankaya talebinizi iletiyorsunuz, banka işleme başlıyor sözde... Zaman geçiyor, bir gün, iki gün, üç gün... Siz kredi erteleme beklerken bakmışsınız zaman geçmiş kredi ödemenizin günü geçmiş. Geçmiş olsun, döndünüz aynı noktaya...
Yüksek faiz talebi...
Banka kredi erteleme talebini aldı, size geri döndü. Faturası ise oldukça ağır. Kredi ertelemek bedava değil. Bankalar koronavirüs salgını ile müşterilerimizin yanındayız derken kimse yanlış anlamasın. Vatandaşın yanında asla olmayan bankalar, vatandaşın hemen arkasına geçiyor. Çünkü önüne öyle bir faiz çıkarıyor ki! Banka 3 ay erteleme yapmak için faizini güzelce talep ediyor. Sizden son kuruşuna kadar faiziyle 3 ay erteleme bedelini kredinizin üzerine ekliyor. Sponuç mu? Kabul etseniz dahi, önünüze imzalanmaya hazırlanmış, klasik yeni bürokratik evrak düzenini çıkarıyor. Onlar da tamamlanırsa, evinizden dışarı çıkıp banka şubesine gelip o evrakları bir bir imzalamanızı istiyor.
Durum bu!
Bakan Albayrak takipteyiz diyor ama...
Zaman akıyor. Her yeni gün koronavirüs ölüm ve yeni vaka sayıları artıyor. Süreç ne kadar sürer belli değil. Kimse bilmiyor. Bu zorlu süreçte sigortası olmayana devlet yardım etmiyor. İşi bozulmu, kapatmış evinde oturana devlet yine yardım etmiyor. Kredi, kredi kartı gibi ödemesi gelen ama cebinde kuruşu olmayana ne devlet, ne de banka yardım etmiyor.
Şikayet edin deniyor...
Bakan Berat Albayrak, 'Bankaların, iş dünyamıza ve vatandaşlarımıza verdikleri dayanışma taahhütlerinin takipçisiyiz. Taahhütlere aykırı bir uygulama ile karşılaşan tüm vatandaşlarımız Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun şikayet hatlarına durumlarını aktarabilirler' diyor. Yokuş yapan bankaların sayısı oldukça az ve hepsi biliniyor. Hükümet bir gün gerekeni yapacaktır. İllaki...
Vatandaş birlik olsa, kimse borcunu ödemese...
Vatandaş kırgın, kızgın bankalara. Peki vatandaş birleşirse, bankalara kredi ve kredi kartı ödemelerini yapmaz ise ne olur? Yüz binlerce vatandaş öyle ya da böyle borçlu. Bu süreç ise belki 3, belki 12 ay geçmeyecek. Sürecin sonunda ya vatandaş, ya bankalar batacak. Karar hükümetin. Ya bankalar ayakta kalacak, ya vatandaş.
Emlak Pencerem / Ekonomi Haberleri - 27 Mart 2020 - İstanbul
Koronavirüs ekonomik destek paketi ile devlet elinden geleni yapıyor, her yeni gün destek paketi açıklıyor. Peki kim için, kime? Bu soru şu sıralar vatandaşın kafasını koronavirüs salgınından fazla kurcalıyor. Kamu ve özel bankalar reklamını yapmaktan çekinmediği ekonomik paket adı altında sundukları yeni kan emme politikasını, gözlerini daha fazla kazanca bürümüş bir halde zevkle yaparken, vatandaş bi çare. Banka yetkilisi ile görüşebilmek için 10-30 dakika arasında telefonda bekliyor. Bir müşteri temsilcisi ile görüşebilirse şayet kredi ertelemek için derdini anlatıyor. Sonuç mu?
Krediniz gecikmede ise!
Bankadan kullanılan kredi için kredi erteleme talebi ilettiniz, ancak son kredinizin günü geçti mi? Geçtiyse geçmiş olsun kredi erteleme yapamazsınız. Son kredi ödemenizin günü geçmedi mi? Bankaya talebinizi iletiyorsunuz, banka işleme başlıyor sözde... Zaman geçiyor, bir gün, iki gün, üç gün... Siz kredi erteleme beklerken bakmışsınız zaman geçmiş kredi ödemenizin günü geçmiş. Geçmiş olsun, döndünüz aynı noktaya...
Yüksek faiz talebi...
Banka kredi erteleme talebini aldı, size geri döndü. Faturası ise oldukça ağır. Kredi ertelemek bedava değil. Bankalar koronavirüs salgını ile müşterilerimizin yanındayız derken kimse yanlış anlamasın. Vatandaşın yanında asla olmayan bankalar, vatandaşın hemen arkasına geçiyor. Çünkü önüne öyle bir faiz çıkarıyor ki! Banka 3 ay erteleme yapmak için faizini güzelce talep ediyor. Sizden son kuruşuna kadar faiziyle 3 ay erteleme bedelini kredinizin üzerine ekliyor. Sponuç mu? Kabul etseniz dahi, önünüze imzalanmaya hazırlanmış, klasik yeni bürokratik evrak düzenini çıkarıyor. Onlar da tamamlanırsa, evinizden dışarı çıkıp banka şubesine gelip o evrakları bir bir imzalamanızı istiyor.
Durum bu!
Bakan Albayrak takipteyiz diyor ama...
Zaman akıyor. Her yeni gün koronavirüs ölüm ve yeni vaka sayıları artıyor. Süreç ne kadar sürer belli değil. Kimse bilmiyor. Bu zorlu süreçte sigortası olmayana devlet yardım etmiyor. İşi bozulmu, kapatmış evinde oturana devlet yine yardım etmiyor. Kredi, kredi kartı gibi ödemesi gelen ama cebinde kuruşu olmayana ne devlet, ne de banka yardım etmiyor.
Şikayet edin deniyor...
Bakan Berat Albayrak, 'Bankaların, iş dünyamıza ve vatandaşlarımıza verdikleri dayanışma taahhütlerinin takipçisiyiz. Taahhütlere aykırı bir uygulama ile karşılaşan tüm vatandaşlarımız Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun şikayet hatlarına durumlarını aktarabilirler' diyor. Yokuş yapan bankaların sayısı oldukça az ve hepsi biliniyor. Hükümet bir gün gerekeni yapacaktır. İllaki...
Vatandaş birlik olsa, kimse borcunu ödemese...
Vatandaş kırgın, kızgın bankalara. Peki vatandaş birleşirse, bankalara kredi ve kredi kartı ödemelerini yapmaz ise ne olur? Yüz binlerce vatandaş öyle ya da böyle borçlu. Bu süreç ise belki 3, belki 12 ay geçmeyecek. Sürecin sonunda ya vatandaş, ya bankalar batacak. Karar hükümetin. Ya bankalar ayakta kalacak, ya vatandaş.
Seçim basit. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.