Her konuda uzman olanların maksimumlarda olduğu güzel ülkemde bir emlak battı, inşaat battı totemi tutmadı gitti. Tutmadıkça fısıldayanların sayıları arttı, arttıkça onlar yanıldı, yanıldıkça konut satışları rekor kırmaya devam etti. Ama rahat olun daha çoook rekorlar gelecek.
Belki işinin ehli, belki çok eğitimli, belki çok bilgili... "İnşaat çöktü" demek için ufak bir veri arayan, "konut satılmıyor" demek için bahanelerle korku salan, sektör battı algısını yaymak için çabalayan ama elleri hep boş kalanlara son zamanlarda sabredemiyorum. Çok temelsiz, çok bayat yazı ve haberler...
Uzun yazılar yazan, bir iki veri ile analiz yayınlıyorum diyen biri değilim. Vatandaşın anlayabileceği dilden, günün gerçeklerini, sektörel anlamda dile getirmeye çalışıyorum yazılarımda. 10 yıldır editör, 15 yıldır bu sektörün tam da içerisindeyim. Yıllardır balon söylemleri ile yatırımcının önünü kesmeye çalışanlar, cebinde, yastık altı tabiriyle parasını çıkarmasın, harcamasın, yatırım yapmasın diye her türlü takla atarak boş konuşanları ben de takip ediyorum. Bir gün de haklı çıksalar neyse diyeceğim. Ama cevap vermek şart oldu benim için.
Genel seçimlerde kabak gibi ortada gördüğüm bir tablo ile başlayayım. Özellikle sosyal medya üzerinde, çok ses çıkararak algı yapan, her gün twitter, instagram, facebook üzerinde kazandık, kazanıyoruz gibi söylemlerle akıl çelmeye, kesin kez bu kez kaybedecek söylemleri ile büyük hezimete uğrayanlar iyi bilirler aslında...
Bu emlak balonu, inşaat battı, iflaslar falan filan... Bunlar da abartı ve sizleri korkutmak, ürkütmek, yatırım yapmanızın önünü kapatmak kısacası panik havası estirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Hükümeti hedef alarak yıpratmak, çaresiz bırakmak, vatandaşı galyana getirerek isyan noktasına getirmekten başka bir şey değildir.
Haber güncellemelerim esnasında çok sayıda köşeye, habere uğrayıp dururum gün boyu.
Bu sabah ise Atilla Yeşilada isimili zat-ı şahane ile karşılaştım. Paraanaliz.com isimli sitede "ANALİZ: İnşaatçılar hayal aleminde yaşıyor" başlıklı yazısına rastladım. Okudum da yazıyı, kısmen veri, kısmen kendi söylemleri.
Tam da bu yazıyı yazmamın sebebi oldu.
Bu zat-ı şahane kendi adında bir sitesi, İstanbulanalytics adı altında raporlar sağlayan bir şirketin de kurucusu.
Ticari.
Kendisini farklı kılmak, pastadan pay almak için boş konuşan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet yetkililerine hitap etmekten aciz, saldırmak zorunda olduğunu hissederek kazanacağını düşünen, hayal gücü sıfır, geleceğin ne olacağından bihaber inşaat ve konut piyasalarına bodozlama dalmış bir zat-ı şahane.
Sana kendi uslübumca kendi mecram üzerinden seslenmek istedim...
Türkiye'de yaşayan senin gibi zat-ı şahaneler hep aynı tonda bağırır, çağırır durur yıllardır... Gerçeklere, yaşanan olumlu her gelişmeye gözlerini kapatır. İşine gelmez çünkü. Çekemez, duymak istemez.
Hayal kurmak güzeldir oysa. Sokakta vatandaş hep bir umutla, pek bir devamlılıkla hayallerini kurar.
Sevdiği takımın şampiyon olmasından tut, oy verdiği partiye kadar.
Hayal işte.
Kurmadan olmaz.
Kendi için güzel şeyler düşünmeden yapamaz sokakta vatandaş. Sokakta, gerçek hayatın içerisinde, umutsuz ve hayalsiz yaşanmaz. Gerçekler ise hiç bir zaman gözardı edilemez.
Ortaya içi boş laflarla, algı yapmakla, on yıllardır başı boş deve kuşları gibi kuma kafa sokarak acı gerçeklerden kaçmakla eli boş kalan, yıllardır inşaat algısı ile battı batıyor, balon patlayacak söylemlerinden vaz geçmeyen sana benzer zat-ı şahaneler hiç eksik olmadı bu ülkede. Olmayacak da...
Ama kurmaktan aciz olduğunuz o hayaller de gerçek olmayacak maalesef.
Birileri tabi ki batacak, hep batmıştır zaten. Üzgünüm ama sektörün tamamı değil. Birileri işte...
Kim mi bu birileri?
Hani sermayesini yönetemeyen, üç beş kuruş cebine girdiğinde parayı arabaya, eğlenceye, lüks yaşama yatıran, gömlek değiştirir gibi personel değiştiren, planlama yapmaktan aciz bana bir şey olmaz diyen herkes. Yani işini bilmeyen, sonradan sektöre başka işlerden dalan. Çok para için sahtekarlık yapan, insanların canını yakan zat-ı şahaneler batacak.
Batsın. Beter olsun diyebilirim bu tür firmalar için.
Ama yıllardır sektörde iş yapan, size benzer zat-ı şahaneler'den daha fazla ülkesini seven, sahip çıkan, para için olsa da ülkesi için faydalı bir kaç iş yapan o şirketler varlıklarını sizin gibilere inat sürdürecek. Çocukları da belki devam ettirecek. Bu işler böyle, yapacak bir şey yok. Siz ve emsaliniz zat-ı şahaneler istiyor, söylüyor, yazıyor çiziyor diye koca sektörü çökertemeyeceksiniz.
Talep en kötü zamanda dahi olacak...
Hani biraz klasik olacak ama evi olmayana kız dahi verilmeyen bir anlayışın hakim olduğu bir ülke burası.
Önce ev sonra araba anahtarları dizilir peşi sıra.
Unutmadan siz zat-ı şahanelerin yaşı kadar analiz edebilirsiniz gayrimenkul sektörünü, zenginlerinin çok, olmayanın da bir o kadar çok olduğunu, her dönem kazanç kapısı olduğunu görmeniz mümkün olabilir.
Bu arada pardon; "Siz gerçekleri çarpıtan, görmezden geldiğiniz için" pek de bu tür işlere girmez siniz...
Bir iki yazı, bir iki haberi tıpkı kaynakta yer alan, habere konu olan şirket gibi bazı verilerden derleyip bak ne kadar kötü diye algı yapmaktan öte ciddiye alınacak değerlendirmelerde bulunmazsınız.
Siz sadece yalan yanlış algı yöntemleriniz, sosyal medya başta olmak üzere, elinizde bulunan mecralarda ben çok bilirim edaları ile fısıldar, duyanları bir süre etkiniz altında olduğunu düşünüp, ben demiştim demek için yaşam çarkınıza devam edersiniz.
Neden mi?
200'e yakın alt sektöre can suyu olmak, her alt sektörde binlerce firmanın üretim yaptığı gerçeğini, her firmada onlar belki yüzlerce iş sahibi vatandaşın ekmek götürememesini arzulayan senin gibi zat-ı şahaneler zihniyeti silsilesisiniz.
Sen ve diğer saz arkadaşı zat-ı şahaneler yıllardır bıdı bıdı ötesine geçemeyen, gerçek dışı balon söylemleriniz tutmadıkça, inşaat sektöründe milyonlarca konut satışı ile geçmiş yılları geride bıraktıkça, o ekmek yemesini dahi istemediğiniz 200 den fazla alt sektörde var olan şirket ve çalışanları va oldukça sizlerin yazdıkları çizdikleri de hep havada kalacak.
Sizi her gören "yaa hani batıyordu bu inşaat sektörü" sorusunu yöneltecekler zat-ı şahanelere... Verecek mutlaka bir cevabınız olur tabiii...
Ama maalesef ben ve bu ülkenin yarıdan fazlası yemiyor. Yemeyecek de...
Konut sektörü üzerinde Gezi olayları ile başlayan battı batıyor, gitti gidiyor, balon gibi algı söylemleri yeni değil. Hep vardı, hep de olacak. Batanlar hep vardı, hep de olacak!
Kötüleyen, olumlu hiç bir şeyi görmeyen, olumsuz bir durumda parmak sallayan hep vardı, hep olacak...
İnşaat sektörü, konut sektörü hep vardı, hep olacak...
Sektör her yıl 1 milyon ve üstü konut hep sattı, hep satacak...
Ara sıra da durağanlaşacak...
Belki 1 Milyon altı konut satılacak... Olanlar bitenler bugün olduğu gibi, o günler de sizleri huzursuz edecek...
Ama önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dilimlerde konut zat-ı şahanelerin inanamayacağı kadar pahalı olacak. Bugün alanın yanına güzel karlar kalacak.
Demedi deme... Bak sana güzel bir spoyler attım...