Türkiye Belediyeler Birliği toplantısı İstanbul'da gerçekleştirildi

TBB üyelerinin hazır bulunduğu Ekim ayı olağan toplantısında konuşan TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TBB’nin eskiden yeteri kadar dikkate alınmayan bir kuruluş olduğunu ve bunun da yapılan çalışmaların etkisiyle değiştiğini söyledi.

Emlak Pencerem / emlak haberleri merkezi - 28 Ekim 2016 - İstanbul

 Elde edilen bu başarıda TBB’nin tüm üyelerinin payı olduğunu ifade eden Başkan Topbaş, “TBB olarak biz kendi imkan ve kaynaklarımızı mümkün mertebe iyi kullanmaya ve bana verdiğiniz başkanlık göreviyle, sizlerle birlikte geride bıraktığımız zaman dilimi içerisinde ciddi mesafeler aldık. Görüştüğüm pek çok bakanlık üst düzey yetkilileri TBB’nin geldiği konumu takdir ettiklerini, geçmişte çok dikkate alınmayan ama şimdiler de güçlenen bir yapı olduğundan övgüyle bahsediyorlar. Bunu sizlerle başardık” diye konuştu.

Yerel yöneticilerin tüm vatandaşlarına eşit mesafede olmasının önemine vurgu yapan Başkan Topbaş Hollandalı bilim adamlarının yaptığı bir çalışmayı hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hollandalı bilim adamları yıllar önce bir çalışma yapmış ve bir rapor hazırlamışlar. Anadolu toprakları 250 milyon kişiye yeter diye bir sonuca varmışlar. İşte bu toprakları doğru kullanırsak bu topraklar herkese yeter. Bunun da yolu yerelden geçmektedir. Ve bizler yerel yöneticiler olarak siyasi kimliklerimiz olsa bile bundan sıyrılarak herkese eşit mesafede, doğru ilişkiler kurarak insanımıza yaklaşmalıyız. Bizim yakınlaşmamız, sevgimiz saygımız da Türk Siyasetinde model teşkil eder. Ve huzur toplumu oluşturabiliriz. Bu bizim çabamızla mümkün olacaktır. İdeolojik siyaseti geride bırakarak devletin bekası ve ülkenin geleceği için birlikte hareket etmek zorundayız.”

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ülkeyi büyük bir uçurumun eşiğine getirdiğini ama milletin el ele vererek bu darbe girişimini bertaraf ettiğini hatırlatan Başkan Topbaş, “Bir gecede maalesef her şey allak bullak olacaktı. Yok olan bir Türkiye’nin üzerinde bir karabasan gibi olumsuz rüzgarlar esecek bir daha da mecalimiz kalmayacaktı. Ve maalesef halkına milletine kurşun sıkan, silah çeken bir yapı asker kisvesiyle karşımıza çıktı. Çanakkale destanı yazdığımız gibi burada da bir duruş sergileyerek bir destan yazdık” diye konuştu.

Darbe girişimi karşısında millet olarak ortak hareket etmenin önemli olduğunu ve yakalanan bu havanın devam etmesi için herkese görev düştüğünü dile getiren Başkan Topbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bundan sonra da yeni bir süreçte Türkiye’nin ekonomisi ve gelişmesi için birlikte hareket etmeliyiz. Etrafımızdaki coğrafyayı görüyoruz. Şimdi bizim milletçe her alanda ne yapıyorsak bu ülke için, yarınlar için yapalım ruhu ve anlayışıyla davranırsak Türkiye farklı bir noktaya gelir. Ve yarınki nesillerimiz bu ülkede yaşamaktan gurur duyar. Niçin kavga, niçin sığamıyoruz, neyi bölüşemiyoruz, bu neyin hesabıdır… Bu tür kavgaların peşinde olmamalıyız.” 

Ekvador’un Başkenti Kuito’da Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Konferansı Habitat 3’ün toplantısına geçen hafta katıldığını belirten Başkan Topbaş, orada da yerel yönetimlerin güçlenmesinin önemine değindiği bir konuşma yaptığını söyledi. 

Hz. Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır” sözünü hatırlatan Başkan Topbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehirleri parça parça kullanıma açmak yerine, herkesin kullanabileceği alanları meydana çıkarmanın önemine burada da vurgu yapmak istiyorum. Yani bizim kent restorasyonu, ekolojik restorasyon, sosyal yaşam ilişkilerini bir araya getirmemiz gerekiyor. Eğer biz ülkenin geleceğini, yarınlarını hazırlıyorsak işte burada anlaşırız. Şartlar tatbikî sıkıntılı, kolay değil. Zor bir süreçten geçiyoruz. Devlet isteyerek veya istemeyerek de olsa bazı adımlar atmak zorunda. Bunları da görmek zorundayız. Devletin bekası için bunlar atılması gereken adımlar.”

Türkiye’nin tüm vatandaşlarıyla 79 milyonluk bir aile olmasının hayal olarak kalmaması için herkese görev düştüğünü vurgulayan Başkan Topbaş konuşmasını şöyle tamamladı: “Ben inanıyorum ki bu sıkıntılı dönemler geride kalacak ve 79 milyon insanımızın bir aile olarak, sen ben demeden bu topraklarda huzuru ve barışı birlikte yaşayacağız. Kaderlerimizin birbirine bağlı olduğu günümüz dünyasında tüm insanların hoşgörü ve toleranslarını yeniden gözden geçirmesi lazım. Ben, bir öteki hakkında benim gibi düşünmeyen biri için ne kadar hoşgörüm var? Ne kadar kabullenebiliyorum? Bunu gözden geçirmemiz gerekiyor. Yoksa benden değil nasılsa bu, ötelensin, gitsin diyemeyiz.”