30 Ekim 2020 günü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında AFAD’a göre 6.6, Kandilli Rasathanesi’ne göre 6.9 büyüklüğünde gerçekleşen deprem İzmir’i ve çevresini şiddetli biçimde etkiledi ve herkese deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı.Halbuki deprem gerçeğini hatırlamamız için depremlerin olmasını beklememize gerek yok. Bilimsel veriler bizlere Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada deprem riski en yüksek ülke olduğunu açıkça gösteriyor:
- ● Türkiye’de nüfusun %70’i deprem bölgelerinde yaşıyor.
- ● Ülke yüzölçümünün %66’sı aktif fay hatları üzerinde.
- ● Son yüzyılda Türkiye’de gerçekleşen afetlerde kayıp ve hasarların %75’i deprem kaynaklı oldu.
- ● Depremin büyüklüğünün teknik olarak ölçülmeye başlandığı 1900’den bugüne son 120 yılda Türkiye’de aletsel büyüklüğü 7’nin üzerinde 18 deprem meydana geldi.(1)
- ● 48 bin bina yıkılacak veya ağır hasar görecek
- ● 194 bin bina orta ve üstü hasar alacak
- ● Yolların %30’u kapanacak
- ● 120 milyar TL ekonomik kayıp yaşanacak(2)
- ● İstanbulluların %42’si depremde yaşanacak kayıpları tamamen kader olarak görüyor
- ● İstanbulluların %46’sı ise deprem için hiçbir önlem almadığını belirtiyor. (3)