TÜİK'in açıkladığı Eylül ayı konut satışlarına ilişkin İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım'dan değerlendirme geldi.
Emlak Pencerem / Emlak Haberleri Merkezi - 15 Ekim 2020 - İstanbul
Konut ihtiyacı olan vatandaşların faiz yükü altında ezilmesini istemeyen devletin kamu bankaları öncülüğünde başlattığı olumlu süreç, özel finans kurumlarının destek vermemesi nedeniyle etkisini yitirmeye başladı. Kamu bankalarının yalnız kalmasına ve faizlerinin tekrar yükselme eğilimi göstermesine bağlı olarak konut satışlarında Eylül ayında gerçekleşen yüzde 6,9 oranında daralma, beklentimizin çok altında kaldı. Bunun temel nedeni, birçok kurumsal konut üreticilerinin özsermayelerinden destek vererek faiz yükünün büyük bir kısmını üstlenmesidir.
Özetle, düşük faiz nedeniyle artan konut satışları, yüksek faiz nedeniyle de düşüş gösteriyor. Konut satışlarında azalış rakamından daha önemli konu, reel sektörün faaliyetlerini devam ettirebilmesi için gerekli olan finansmanın azalmış olmasıdır. Nitekim Eylül ayında böyle bir daralmanın olacağını öngördük ve direkt reel ekonomiye hareket kazandıracak birinci el konut satışları için faiz desteğinin devam etmesi yönünde talebimizi dile getirdik. Bu kapsamda “Haziran ve Temmuz aylarındaki kamu destekli düşük maliyetli konut finansman kredileri sayesinde, sektörün ayakta kalabildi. Devletin bu süreçte sektörün yanında yer alması, sektörün ayakta kalmasını sağladı. Ancak sektörün sağlıklı bir şekilde, faaliyetlerine uzun soluklu olarak devam edebilmesi için sadece birinci elleri kapsayan benzeri uzun süreli bir desteğe ihtiyacımız var. Birinci El satışlarda kullandırılan krediler, doğrudan reel sektöre aktarılmaktadır. Birinci el konut satışının artması inşaat sektörüne aktarılmak istenen ‘can suyunun’ gerçek hedefine ulaşması anlamını taşıyor. Devam eden projeler kapsamındaki arzın karşılanması olarak değerlendirdiğimiz satışlar, sektördeki finansal dengelerin yerine oturmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla birinci el konut satışı olarak sektöre aktarılan krediler; inşaat firmalarının banka kredilerinin kapatılmasında, yaklaşık 250 yan sektörden kullanılan mal ve hizmet alımında, gerçekleştirilen konut üretiminde istihdam edilen çalışanlara aktarılıyor ve vergi gelirlerini artırıyor. Kısaca Birinci El konut için verilen kredi birçok sektörde çarkların dönmesini sağlıyor. Ancak Türkiye ekonomisinin tekrar eski gücüne kavuşması ve çarkların dönmesi için kamu bankaları vasıtasıyla devletin yaktığı kıvılcımı, aleve dönüştürmek için özel bankalar ve firmaların da destek vermesi gerekir” şeklinde özetledik.
Emlak Pencerem / Emlak Haberleri Merkezi - 15 Ekim 2020 - İstanbul
Konut ihtiyacı olan vatandaşların faiz yükü altında ezilmesini istemeyen devletin kamu bankaları öncülüğünde başlattığı olumlu süreç, özel finans kurumlarının destek vermemesi nedeniyle etkisini yitirmeye başladı. Kamu bankalarının yalnız kalmasına ve faizlerinin tekrar yükselme eğilimi göstermesine bağlı olarak konut satışlarında Eylül ayında gerçekleşen yüzde 6,9 oranında daralma, beklentimizin çok altında kaldı. Bunun temel nedeni, birçok kurumsal konut üreticilerinin özsermayelerinden destek vererek faiz yükünün büyük bir kısmını üstlenmesidir.
Özetle, düşük faiz nedeniyle artan konut satışları, yüksek faiz nedeniyle de düşüş gösteriyor. Konut satışlarında azalış rakamından daha önemli konu, reel sektörün faaliyetlerini devam ettirebilmesi için gerekli olan finansmanın azalmış olmasıdır. Nitekim Eylül ayında böyle bir daralmanın olacağını öngördük ve direkt reel ekonomiye hareket kazandıracak birinci el konut satışları için faiz desteğinin devam etmesi yönünde talebimizi dile getirdik. Bu kapsamda “Haziran ve Temmuz aylarındaki kamu destekli düşük maliyetli konut finansman kredileri sayesinde, sektörün ayakta kalabildi. Devletin bu süreçte sektörün yanında yer alması, sektörün ayakta kalmasını sağladı. Ancak sektörün sağlıklı bir şekilde, faaliyetlerine uzun soluklu olarak devam edebilmesi için sadece birinci elleri kapsayan benzeri uzun süreli bir desteğe ihtiyacımız var. Birinci El satışlarda kullandırılan krediler, doğrudan reel sektöre aktarılmaktadır. Birinci el konut satışının artması inşaat sektörüne aktarılmak istenen ‘can suyunun’ gerçek hedefine ulaşması anlamını taşıyor. Devam eden projeler kapsamındaki arzın karşılanması olarak değerlendirdiğimiz satışlar, sektördeki finansal dengelerin yerine oturmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla birinci el konut satışı olarak sektöre aktarılan krediler; inşaat firmalarının banka kredilerinin kapatılmasında, yaklaşık 250 yan sektörden kullanılan mal ve hizmet alımında, gerçekleştirilen konut üretiminde istihdam edilen çalışanlara aktarılıyor ve vergi gelirlerini artırıyor. Kısaca Birinci El konut için verilen kredi birçok sektörde çarkların dönmesini sağlıyor. Ancak Türkiye ekonomisinin tekrar eski gücüne kavuşması ve çarkların dönmesi için kamu bankaları vasıtasıyla devletin yaktığı kıvılcımı, aleve dönüştürmek için özel bankalar ve firmaların da destek vermesi gerekir” şeklinde özetledik.