Panelin açılış konuşmasını yapan HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, küresel ticaretin gelişimine önemli katkısı olacak Kuşak ve Yol girişiminin Türkiye için de çok önemli olduğunu söyledi. Kervancı geleceğin finansal servislerinin şimdiden şekillenmeye başladığını anlatarak blockchain yapılarının önümüzdeki birkaç yılda finans alanında hakim konuma geleceğini belirtti.Moderatörlüğünü Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım’ın yaptığı panele; Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdulllah Kavukcu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl ve Derimod Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim katıldı.Başbakan Yardımcısı Şimşek, konuşmasının ilk bölümünde küresel ekonomideki fırsatlar ve tehlikeleri dile getirdi. Şimşek “Dünya ekonomisinde gelecek kısa vadede oldukça parlak görünüyor; büyüme var, küresel enflasyon kontrol altında. Kısa vadede risklerin gerçekleşme olasılığı düşük. Ama orta ve uzun vadede soru işaretleri de var. Genelde olduğu gibi şimdi de senkronize büyüme dönemleri enflasyonist baskıya yol açıyor ve para politikasında sıkılaşmaya yol açıyor. ABD Merkez Bankası önümüzdeki dönemde faiz artırmaya devam edecek. Birkaç yıl öncesine oranla faiz beklentisi yüksek” diye konuştu.Dünyada şu anda en büyük riskin korumacılık olduğunu belirten Şimşek, “ABD’den başlayan çok güçlü bir korumacılık eğilimi var. Dünyada bazı endüstrilerde sorunlar yaşanmış olabilir amaama onları çözeceğimize, kriz sonrası gelir dağılımında bozukluğun ortaya çıkardığı popülizmden faydalanmaya kalkışılırsa sonu kötü olur. G20’de bir iki ülke hariç herkes böyle düşünüyor” dedi.GELECEK VADEDEN ŞİRKETLERE YATIRIM YAPILMALIŞimşek, konuşmasının Türkiye’yle ilgili bölümünde ise gelecek vadeden şirketlere yatırım çağrısı yaptı ve reel sektöre dövizle borçlanma konularında uyarılar yöneltti.“Türkiye son 15 yılda ortalama yüzde 5.7 büyüdü. Ortadoğu’da kaosa, teröre, ülkemizde darbe girişimine rağmen bu büyüme sayesinde Türkiye’nin relatif performansı iyi. Çin ve Hindistan hariç dünyaya büyük fark atmış durumdayız” dedi.Bu yılki büyüme tahminin yüzde 5.5 civarında olduğunu belirten Şimşek, yatırım teşvik başvurularının rekor düzeye ulaştığını belirtti. Türkiye’nin son 10 yılda 8.7 milyon vatandaşına iş yarattığını anlatan Şimşek, “AB de uzun bir aradan sonra güçlü büyüyor, dolayısıyla dış talep de güçlü olacak.” dedi.Şimşek hızlı büyümenin yarattığı enflasyonist baskıya da değinerek bunu TL’nin değer kaybına bağladı.İş dünyasına seslenen Şimşek, “Dünya borç batağında, faizler yükseliyor.” diyerek dövizle borçlanma konusunda uyarı getirdi.TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ PARLAKTürkiye’deki bütün borcun milli gelire oranının yüzde 141 olduğunu belirten Şimşek, reel sektörün borç oranının nispeten yüksek olduğunu belirtti. Şimşek bu yüzden borçlanma konusunda sınırlamalar getirdiklerini dile getirdi.Başbakan Yardımcısı Şimşek, yatırım ortamını geliştirecek reformlara imza attıklarını belirterekTürkiye’nin Yeni Zelanda ve Singapur gibi ülkelerle bile yarışır hale geldiğini söyledi. Şimşek “Çok kapsamlı bir reform gündemimiz var. Yüksek gelirde tutunabilmemiz için bizim reform yapmamız lazım. En önemli önceliğimiz eğitim. Teknik ve yüksek eğitime OECD ortalamasının çok üzerinde yatırım yapıyoruz. Eğitime erişim oranları artıyor.” Dedi.Sermaye piyasalarının derinleştirileceğini belirten Şimşek, bankalara da seslenerek “Yatırım bankaları kurun. Gelecek vadeden şirketlere yatırım yapın. Geleneksel sektörlerde rekabet yoğun, gelecek vadeden sektörlerde ise kazanç daha yüksek.” diye konuştu.AB İLE İLİŞKİLERİMİZ HİÇBİR ZAMAN KOPMAZŞimşek AB ile ilişkilere de değinerek “Hiç kimse bizi Avrupa’dan koparıp atamaz, Avrupa’nın Türkiye’ye, Türkiye’nin de Avrupa’ya ihtiyacı var. Ne güneyde ne doğuda ilham alacağımız başka bir yer yok, AB bizim ilham alacağımız yer” dedi.Esnek Yapılar Daha ŞanslıDünyanın geleceğinde belirsizliklerin hakim olduğu bir evrede bulunduğunu söyleyen Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz: “Küresel ticarette ABD yerine Çin’in ağırlığı her geçen gün artıyor. Öngörülemeyen değişiklikler mevcut ama öngörülebilir değişikliklerden biri, Batı dünyasının teknolojik gelişmeler, özellikle robotik üretimle kendi kendine daha yetebilir hale gelmesi. Bu beyaz yakalıları tehdit eden bir durum” dedi.Gülden Yılmaz, ağır ve hantal yapıların global ekonomideki belirsizlikleri göğüslemede zorlanacağını, esnek şirketlerin ise bu dönemde daha şanslı olacağını düşündüğünü belirtti.Önümüzdeki dönemde Koton’un hızlı moda kategorisine odaklanacağını anlatan Yılmaz, online satışa da özel önem vereceklerini belirtti.Biz Onların Markalarını Nasıl Öğrendiysek Onlar da Simit Sarayı’nı ÖğrensinSimit Sarayı’nın yurtdışında yaşadığı genişlemeyi anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Abdulllah Kavukcu: “Yurtdışına açılırken markamızda isim değişikliğini bilerek yapmadık. Biz nasıl yabancı markaları ezbere biliyorsak onlar da bizi öğrensin diye düşündük” dedi. Simit satarak dünyanın en iyi lokasyonlarında mağaza açabildiklerini anlatan Kavukcu; “Yurtışında 1.000 mağaza hedefimiz var. Kenya’da bir mağaza açıyoruz, 2019’da da Uzakdoğu’ya açılacağız” şeklinde konuştu.Korumacılık Eğiliminin Panzehri Küresel Ticaretin ArtmasıTÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, küresel fırsatların, gelişmelere hazırlığı olanların önüne geldiğinin altını çizdi. Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin getirdiği değişiklikler küresel ekonomiyi muazzam bir şekilde değiştirdiğini anlatan Bilecik; “10 yıl önce var olmayan şirketler şu an dünyanın ana ekonomik aktörleri oldu. İnternetle beraber bir çağ kapandı, yeni bir çağ açıldı. Ne iş yaparsak yapalım teknolojiyi kullandığımız derecede fırsatlar oluşuyor” dedi.Kürsel pazarlarda korumacılık eğilimi ve ayrımcılık söyleminin tehdit oluşturduğundan bahseden Bilecik, bunun panzehrinin küresel ticaretin artması olduğunu belirtti.“Çok iyi bir ekonominizin olmasının iyi bir dış politikanız olduğu anlamına gelmiyor ama iyi bir dış politikanız varsa ekonominiz de iyi olur” diyen Bilecik, “Demokratik gidişatta özeleştiri yapmamız lazım. Neredeyse iki yıldır süren OHAL’den normalleşmeye hızla geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.Biz İşe Tersten Başladık, 1976’da Dünyaya AçıldıkUludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl da birçok şirketin aksine Uludağ’ın önce Avrupa’da büyüdüğünü anlattı. “1976’ta gurbetçilerin Almanya’ya gidişiyle biz de Avrupa’ya ihracata başladık. Ardından Hollanda’da üretim tesisi kurduk. Daha sonra da dünyada nerede Türkler varsa orada Uludağ gazozu vardır anlayışını benimsedik” dedi.Günümüzde Almanya’da Almanların Türklerden daha fazla Uludağ gazoz içtiğini anlatan Kızıl, Ortadoğu coğrafyasında doğal kaynak suyu olmadığı için bu bölgede kaynak suyunda önemli fırsatlar olduğunu belirtti. Başta Irak, Filistin ve Arap Yarımadası’nda ortaklıklarla büyüdüklerini anlatan Kızıl, Romanya, Bulgaristan ve İngiltere’de hızla geliştiklerinin altını çizdi.Nobel Ödüllü İnsanımız Çıktıkça Global Markamız Da ÇıkarDerimod’un gelişiminden bahseden Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim, ilk başta ana hedeflerinin Rusya pazarı olduğunu ama ilk zamanlar hiç iş yapamadıklarını söyledi. “Rusya’da AVM’lerde iyi noktalara giremedik. O bölgelerde ekonomik krizler de olunca yabancı markalar AVM’lerden çıktı. Biz krizlere alışık olduğumuz için AVM’lerde boşalan en iyi yerlere yerleştik.” şeklinde konuşan Zaim; “Ülkemizden ne zaman birkaç Nobel sahibi bilim insanı çıkarsa, ne zaman olimpiyatlarda madalya kazanan birçok atletimiz çıkarsa işte o zaman global tekstil markalarımız da çıkar” dedi.
Ekonomi
Yayınlanma: 23 Mart 2018 - 11:58
Güncelleme: 23 Mart 2018 - 11:58
Uludağ Ekonomi Zirvesi yapıldı
Uludağ Ekonomi Zirvesi 2018’de Küresel Fırsatlar masaya yatırılarak tartışıldı.
Ekonomi
23 Mart 2018 - 11:58
Güncelleme: 23 Mart 2018 - 11:58
EDİTÖR

EmlakPencerem.com kurucu ortağı, ekonomi, gayrimenkul ve kripto varlıklar ile Blockchain teknolojileri konusunda deneyim sahibi. 2008 yılından bu...
İlginizi Çekebilir