GYODER Sorunları Masaya Yatırdı

GYODER, SEKTÖRÜN SORUNLARINI MASAYA YATIRDI

GYODER YÖNETİM KURULU BAŞKANI BEKİR CUMURCU: "BU SÜREÇ, ÖZEL SEKTÖR TARAFINDAN TOKİ'DEN DAHA İYİ ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRİLEBİLİR VE ÖZEL SEKTÖR BU ALANA DAHA FAZLA VERİMLİLİK GETİREBİLİR"

GYO-DER YÖNETİM KURULU ÜYESİ IŞIK GÖKKAYA: "TOKİ OYUNCU KİMLİĞİNİ BIRAKMALI, İNŞAT SEKTÖRÜNÜ DENETLEYEN, PROJEKSİYON ÜRETEN BİR YAPI OLMALI"

İSTANBUL - Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Cumurcu, Türkiye'nin jeopolitik bölgesel öneminin ve AB'ye tam üyelik perspektifinin devam ettiğini belirterek, "Büyüyen genç nüfusun kentsel dönüşüm ve yenilemenin yarattığı ihtiyacın talebe dönüştürülebilmesi halinde sektör bir kez daha istihdamın lokomotifi haline gelecektir" dedi.

GYODER'in düzenlediği ve son küresel ekonomik krizle birlikte Türk gayrimenkul sektöründeki gelişmelerin masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Cumurcu, gayrimenkul sektörünün inşaat ve turizm olmak üzere iş ve istihdam yaratan 250'den fazla alt sektör ile gayrisafi milli hasılaya ve istihdama katkıda ilk sıralarda yer aldığını vurguladı.

Cumurcu, Türkiye ekonomisinin bu krizi en az hasarla aşabilmesi için yapılması gereken düzenlemelere işaret ederek, "Ulusal konut politikalarını belirleyen, düzenleyen, denetleyen ve piyasaları fonlayan kurumlar oluşturulmalı. Hem talepte canlılık ve süreklilik için talep yönünde hem de bu talebi beslemek üzere arz yönünde önlemler alınmalı. Yabancı yatırımcılar ve yabancı sermayeli şirketlerin hareket alanlarını daraltan düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır. Konut ihtiyacını talebe dönüştürebilmek amacıyla dar gelirlileri için konut kredisi faizleri sübvanse edilmeli ve genelde gelir vergisi matrahından düşülmesine izin verilmelidir. Gerek arz tarafında gerekse taraf tarafında maliyet ve fiyatları yükselterek talebi daraltan KDV, alım satım vergileri ve işlem harçları yeniden düzenlenmelidir. Konut fiyatlarının en önemli unsuru olan arsa maliyetleri, arsa üretimiyle düşürülmeli, proje, imar, ruhsat, iskan bürokrasisi rehabilite edilerek ilave zaman ve kaynak masrafı önlenmelidir" şeklinde konuştu.

Global ekonomik görünümün, reel kesime ve tüketiciye kaynak aktaramayan bir bankacılık sistemi ve daralan talep sonucu düşen global büyüme hızı ile özetlenebileceğini ifade eden Cumurcu, "Dünya ile birlikte ülkemizde de atmosfer değişmiş, optimal iç ve dış şartların bir araya gelmesiyle oluşan yüksek büyüme dönemi sona ermiştir. Bu şartlarda oluşacak gözle görülür iyileşmeler ise 2011 yılında önce beklenmemektedir. Doğal olarak bekleneceği üzere bu dönemde Türk piyasalarında da gayrimenkule olan iç-dış talep ve yatırımlar seçici bir şekilde daralacak, rekabet yoğunlaşacak ve getirilerde gerilemeler gözlemlenecektir" dedi.

Gayrimenkul sektöründe hem ticari hem konut yatırımda bir yavaşlama gördüklerini belirten GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Emre Çamlıbel de, "Türkiye'deki bankacılık sektörü, gayrimenkul sektörüne çok iyi kredi aktaramıyor. Konut ihtiyacı sahiplerinin 2009 senesinde durumlarını değerlendirip bu yönde alıma geçeceklerini umuyorum" diye konuştu.

Ticari gayrimenkullerde ve alışveriş merkezlerinde sıkıntılar olsa da bu sıkıntıların abartıldığı kadar olmadığını ifade eden GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Tares ise, alışveriş merkezleri ve konut piyasasında yatırım hızında bir yavaşlama ve yatırımların ertelenmesi gibi bir durumun söz konusu olacağını söyledi.

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bekir Cumurcu, konut sektöründe yaşanacak daralmanın ne boyutta olacağının sorulması üzerine, "Konut sektöründe bir daralma var. Bizim için alınan en önemli veri, her sene konut için alınan ruhsat adedidir. Bu sene bu adette yüzde 20'lik bir azalma var. 2007 senesinde bu sayı 600 bin iken bu sene bu adedin 500 bin mertebesinde gerçekleşeceği yönünde bir öngörü var. Yıllık verilere değil, temel göstergelere odaklanmak lazım. Konut ihtiyacı her sene 600 bin yeni konut mertebesindedir. Nüfus artışı, göç, eski konutların yenilenme ihtiyacı yeni konut ihtiyacını arttırmaktadır" yanıtını verdi.

Türkiye'de büyük oranda konut ihtiyacının olduğunu ifade eden Cumurcu, "Ama sorun, talep tarafında. TOKİ'nin faaliyetleri bu konuda yeterli gelmemektedir. TOKİ'nin son 4 yılda ürettiği konut adedi 325 bindir. Ancak bu sayı yeterli değil. TOKİ'nin konut sektöründeki faaliyetleri, GYODER tarafından değerlendiriliyor. TOKİ, dar gelirliler için konut edindirmede kamu kaynaklarını kullanarak önemli bir işlevi yerine getiriyor. Ancak bu işlevi TOKİ mi yerine getirmeli yoksa özel sektör mü? bunu tartışmalıyız.

TOKİ'nin dar gelirliye konut edindirmesi bir süreçtir. 'TOKİ'nin yaptığı işleri özel sektör yapsın' derken hep yanlış anlaşılıyor. 'Özel sektör teşvik edilsin' demekle kasıt; arsa tahsis esilsin anlamında, arsa üzerinden kar sağlansın değil. Yani ucuz maliyet olduğu gibi tüketiciye yansısın. Bu süreç, özel sektör tarafından TOKİ'den daha iyi şekilde hayata geçirilebilir ve özel sektör bu alana daha fazla verimlilik getirebilir" dedi.

GYO-DER Yönetim Kurulu Üyesi Işık Gökkaya ise, "TOKİ oyuncu kimliğini bırakmalı. TOKİ'de inşat sektörünü denetleyen, projeksiyon üreten bir yapı olmalı, fonksiyonunu ve sistemini değiştirmeli" şeklinde konuştu.

2009 yılında sektörde konsolidasyonla ilgili beklentilerinin sorulması üzerine ise Cumurcu, "Yatırımcı ve gayrimenkul firmaları arasında realizasyon beklenebilir. Bazı sektörler yatırımlarını erteleyebilir. Bizim sektörümüzde ise birleşmeler ve satın almalar olabilir" dedi.