Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı, Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımı ile gerçekleştirildi.Emlak Pencerem / emlak haberleri merkezi - 28 Şubat 2018 - İstanbulBaşbakan Yıldırım, ATO Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ATO Başkanı Gürsel Baran’ın 14 aydır görevde olduğunu belirterek, “Başkan, maşallah 14 aydır görevde, kocaman bir kitap yapmış, hizmetlerini oraya yazmış. Yetmedi, ondan kalın 3 kiloluk bir de dosya hazırlamış. Onu da bize teslim etti. Hızlı girdi, Allah gayretini artırsın. Şahsına ve bütün arkadaşlara, ülkemiz ve Ankara'mız için yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Başbakan Yıldırım, Başkent Ankara’nın son 10 yılda birkaç alanda öne çıkmaya başladığını ve bu alanlardan birinin ulaşım ve lojistik altyapısı olduğunu söyledi. Ankara’nın hızlı tren hatlarının buluştuğu bir merkez haline geldiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Biliyorsunuz Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Bilecik, Sakarya ve İstanbul hatları devreye girdi. 2019 sonunda Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas devreye girecek. 2020'de Kayseri-Ankara, devam eden yıllarda da Gaziantep'e kadar Ankara çıkışlı tren seferleri, hızlı tren hatları devreye girecek. Ankara-Afyon-Uşak hattı zaten devam ediyor. 2019'da bunları da tamamlamış olacağız" diye konuştu.Başbakan Yıldırım, Ankara'ya yakışan, güzel bir hızlı tren garı yapıldığını, kentin, otoyolların da buluştuğu bir merkez olduğunu ifade ederek, "Edirne'den Ankara'ya otoyol var ama şimdi Niğde-Ankara Otoyolu'nu da tamamladığımızda Edirne'den Gaziantep hatta Şanlıurfa'ya kadar otoyol olacak. Demek ki doğu batı, bir yandan da kuzey güney hattı tamamlanıyor. Böylece Ankara yolların, hızlı tren hatlarının buluştuğu bir merkez haline geliyor" dedi. Ankara’ya havacılık alanında yapılan yatırımlar hakkında da bilgi veren Yıldırım, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde, 2003’te Esenboğa Havalimanı’nın köy meydanına benzediğini, basit, konteyner yapılarda hizmet veren bir havalimanı olduğunu anlattı. Yıldırım, şunları söyledi: ““Burayı yaparken CHP'liler bize ot yoldurdu. 'Devletin, milletin parasını kime peşkeş çekiyorsunuz. Ne lüzum var Ankara'ya böylesine devasa bir terminal yapmaya. Devlet şu kadar zarar edecek, yanlış proje...' Neler söylediler. Açtık, ilk yıl verdiğimiz garantinin üstüne yolcu oldu, 1 milyon da fazla yolcu geldi, üste de para aldık, para almaya devam ediyoruz. Süre bitti, tekrar uzun vadeli kiraya verdik. Devlet düzenli olarak tıkır tıkır parasını alıyor. Bir de güzel tesislere sahip olduk. Yani cepten beş kuruş harcamadan hem havalimanımızı modern hale getirdik hem de yıllık ilave para alıyoruz. Şimdi Ankara yavaş yavaş dış hatlarda da büyüyor, dolayısıyla yeni bir pist ihtiyacı var. Ona da başladık. İleride yeni bir terminal ihtiyacımız da olacak, onun için de yerimiz ayrıldı, duruyor. Orada Yıldırım Beyazıt Üniversitesi var, Çubuk da gelişiyor. Üniversiteye, Ankara'nın merkezinden raylı sistem projeleri tamamlandı. Yetmedi, ayrıca Keçiören Metrosu Kızılay'ın merkezine geliyor. Onun da inşaatı devam ediyor."“46 KM METRO HATTI TAMAMLADIK”Ankara'da raylı sistemlerin tıkandığını, bu konuda yardımları için eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e teşekkür eden Yıldırım, kendisinin konuyu ısrarla takip ettiğini, bu konuda özel kanun çıkarıldığını hatırlattı. Ankara metrolarını, artık yapılamayan, kaderine terk edilen projeleri, kendisinin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde devraldığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, “46 kilometre metro hattını kısa sürede tamamladık, sonra buna 10 kilometre Keçiören de ilave oldu. Daha ihtiyaç var mı? Var. Onların da projeleri yapılıyor, önümüzdeki yıllarda yapılacak. 1-2 ay içinde Ankara'da Sincan-Kayaş arası 'Ankaray' diye tabir ettiğimiz, Başkentray projesi de hayata geçecek. Bu biraz uzadı ama bu projenin yapımından çok mahkemeleri sürdü. Yapım süresi diyelim 2,5 yılsa mahkeme süresi 3,5 yıl sürdü. Nihayet o da bitmek üzere. Bunlar da tamamlandığında artık 'Hızlı tren geliyor, banliyö hattı dursun. Banliyö geliyor, hızlı tren Sincan'da dursun.' işi ortadan kalkıyor. Birçok hat var, bazı yerlerde 6 tane hat oluyor, rahat bir şekilde çalışacak" diye konuştu. “BAŞKENTLER VİTRİNDİR”Ankara’ya 15 yılda yapılan yatırım tutarının 90 milyar lira olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, Helali hoş olsun. Başka Ankara yok, Türkiye'nin baş şehri, geleceği” dedi.Başkentlerin, gelen misafirlerin ilk karşılaştıkları yer olması nedeniyle vitrin ve ayna niteliği taşıdığına dikkat çeken Yıldırım, "Düşünün, insanlar havaalanına geliyor zaten bir hayal kırıklığı yaşıyor. Yola düşüyor, kuzeyden güneye doğru gelirken sağda solda gecekondular, eğri büğrü yollar, 'ya bu ne biçim başkent, bu ne biçim şehir.' Şimdi Allah'a şükür yoluyla etrafındaki kentsel dönüşümüyle muazzam, modern, ülkemize yakışan bir baş şehir. Ankara'ya gelenler bize hayranlıklarını gizleyemiyorlar. Hakikaten Ankara'nın şehirciliği iyi. Sorunları var mı? Tabii ki var ama mühim olan 'sorun var' deyip sızlanmak değil, sorunları torunlara bırakmak değil, sorunların üzerine kararlılıkla gitmek. Bizim yaptığımız bu. 15 yıldır sorunların üzerine gidiyoruz, çözüm üretiyoruz" diye konuştu. Ankara'nın, sağlığın da merkezi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Lafla değil, 'sağlık olsun' demekle de sağlık olmuyor. Sadece iki tane şehir hastanesi, 7 bin 500'den fazla yatağı var. Tek başına bunların yatırımı 3 milyar liranın üzerinde. Bunları da yakında hizmete alacağız. Bir tanesi hemen hemen bitti, diğeri de bu sene içinde bitmiş olacak” dedi. Ankara'nın 2003'e kadar 466 kilometre bölünmüş yolu bulunduğunu, bunun büyük bir kısmının 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde yapılan Ankara-İstanbul otoyolu olduğunu hatırlatan Yıldırım, bunun üzerine 15 yılda 534 kilometre bölünmüş yol eklendiğini, Ankara’yı komşu olan bütün illere bölünmüş yollarla bağladıklarını söyledi. Yıldırım, “Şu Elmadağ rampaları bile ne haldeydi hatırlayın. İnsanlar ne kadar azap çekiyordu, o yollarda ne kadar kaza oluyordu. Çok şükür şimdi yaptık, yetmiyor. Bir yap-işlet-devret projesi daha yaptık 115 kilometrelik Ankara'dan Kırıkkale üzerine bir otoyol yapıyoruz. Onu da yakın zamanda hayata geçireceğiz” dedi. Başbakan Yıldırım, Ankara’nın aynı zamanda eğitimin de başkenti olduğunu belirterek, şu anda 6’sı devlet, 10’u vakıf olmak üzere 16 üniversite olduğunu ve kurulmak üzere bekleyen üniversiteler de bulunduğunu ifade etti. ”ANKARA SAVUNMA SANAYİNİN MERKEZİ KONUMUNA GELDİ”Başbakan Yıldırım, Ankara'nın savunma sanayinin de merkezi konumuna geldiğini, dünyanın en büyük 100 savunma şirketinden 3'ünün Ankara'da olduğunu söyledi.Ülkenin doğusunda ve güneydoğusunda yürütülen mücadeledeki başarının arkasında savunma sanayinin elde ettiği imkânların olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Savunma sanayimizin milli ve yerli katkısını yüzde 23'lerden yüzde 65'e çıkarttık. Yapacak çok işlerimiz var. Bitmiş değil. Bütün bunları 15 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapmanın gayreti içindeyiz. Tabi bunları yaparken rahat durmayanlar var. Hani tabiri caizse, şeytan taşlamaktan vakit bulduğumuz kadar hizmet ettik. Göreve gelir gelmez hemen vesayet odakları piyasaya çıktı. Önce Balyozcular, Ergenekoncular bilmem neciler, onlar peyda oldu. Onları defettik, elektronik muhtıra, demokrasiye ayar, cumhurbaşkanı seçersiniz seçemezsiniz muhabbeti. Onun üzerine, 'Cumhurbaşkanını madem biz seçmeyeceksek vatandaş seçsin.' dedik. Vatandaşa götürdük, vatandaş da bu işi düzeltti. Sonra hızları kesilmedi parti kapatma davası geldi. Onu da defettik, bu sefer FETÖ'cüler kafayı gösterdiler. Onlar anayasa değişikliğinden sonra maalesef kirli emelleri uğruna yargıda artık kendilerini açık etmeye başladılar. Baktık ki iş daha derin. Bütün alanlarda maalesef bir virüs gibi sızmışlar, her tarafta yapılanmışlar. Gezi olayları, olmadı 17/25 yargı darbesi, arkasından başlayan FETÖ mücadelesi. Nihayet 15 Temmuz'da darbe girişimiyle karşımıza çıktılar."BÜTÜN İLLER İHRACAT YAPIYORUluslararası İmar ve Kalkınma Bankasının (IBRD) raporuna göre, bölünmüş yollar yapıldıktan sonra Türkiye'de şehirler arasındaki mesafenin 1,5 saat kısaldığını, şehirler arasındaki ticaretin yüzde 40 arttığını, ulusal işsizlikte yüzde 1 azalma olduğunu bildiren Yıldırım, illerdeki ihracat oranının da artığını, AK Parti göreve geldiğinde 12 ilde ihracat yapılırken, şimdi bütün illerde ihracat yapıldığını söyledi. Bölünmüş yollara harcanan 110 milyar liranın dört yılda geri döndüğünün altını çizen Yıldırım, 80 yılda 50 kilometre tünel yapıldığı halde son 15 yılda 400 kilometre tünel yapıldığını söyledi. Darbe girişimi sonrası felaket tellallarının not indirme yarışına girdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Başarılı da oldular, 2016 üçüncü çeyreğinde Türkiye küçüldü. Eksi büyüme ama dördüncü çeyrekte tekrar ayağa kalktı. Asıl büyük felaket senaryolarını 2017'ye sakladılar. '2017'de de Türkiye iflas edecek, derin krize girecek, şöyle olacak, böyle olacak.' Niye? 2017'de referandum var. Amaçları 2017 cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandumun geçmemesini sağlamak. Biz referandumu içeride sadece 'hayır' cephesine karşı vermedik, mücadeleyi bütün Avrupa'ya karşı verdik" dedi. Başbakan Yıldırım, 2019 seçimlerinde Türkiye'de artık iktidarları sandığın belirleyeceğini vurguladı. Yıldırım, yeni sistemin demokrasi kültürünü geliştireceğini, zaman kayıplarını asgariye indireceğini ve böylece fazla enerjinin ülke kalkınmasına ve refahına harcanacağını ifade etti. Yıldırım, 2016'nın sonlarına doğru ABD'de yapılan seçim nedeniyle gelişen ülkelerin kurlarında dalgalanma olduğunu, bu durumdan etkilenmemek için birçok alanda tedbir aldıklarını, yeniden yapılandırmalar yaptıklarını belirterek, "Bir baktık Türkiye ekonomisi şaha kalktı. Büyüme ilk üç çeyrekte yüzde 7'nin altına inmedi. Türkiye için eksi büyüme tahmini yapanlar bu sefer düzeltmek için yarışa girdiler” diye konuştu. Bu yıl için de felaket senaryoları yazıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, "2018'de Türkiye, dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak.' Biz, bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz, ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla hangi aracıyla gelecekse buyursun gelsin. Bu ve buna benzer tehditleri Türkiye çok gördü" ifadesini kullandı.8 YILDA AB’DEN FAZLA İSTİHDAMYıldırım, son 8 sene içerisinde Türkiye'nin tek başına Avrupa Birliği üyelerinin tamamından fazla istihdam oluşturduğunu, iş gücüne katılımın arttığın dikkat çekti. Kadınların iş hayatına daha fazla katıldığını belirten Yıldırım, oranın yüzde 20'lerden yüzde 35'lere çıktığını ancak yüzde 50'lere çıkması gerektiğini ifade ederek, 15 Temmuz gecesi meydanlara baktıklarında yüzde 51 kadınları yüzde 49 erkekleri gördüklerini aktardı.
Yıldırım, ülke tehlikedeyse Nene Hatunların, Fatma Bacıların ortaya çıkacağına işaret ederek, 15 Temmuz gecesi herkesin, kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla gurur kaynağı olduğunu söyledi.“AKIL DERİNE YATIRIM YAPMAMIZ LAZIM”Araştırma Geliştirme Merkezlerinin önemli hale geldiğini anlatan Yıldırım, "Bizim, daha fazla akıl terine yatırım yapmamız lazım. Teknolojisi yüksek, katma değeri yüksek. Tabiri caizse yükte hafif pahada ağır işlere daha çok kafa yormamız lazım. Bu da Araştırma Geliştirme Teknoloji Merkezleri, üniversiteler, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda yerli otomobilden tutun yerli uyduya varıncaya kadar ve teknoloji katma değeri yüksek ürünlere varıncaya kadar ciddi programlar üzerinde çalışıyor. Araştırmacılara imkan sağlayan çok güzel kaynaklarımız, fonlarımız var. Bu alanda en büyük kaynağımız insan. Petrolü olanlar, gazı olanlar mutlak üstünlüğü var ama bunların ömrü var, geliyor geçiyor. Bizim insan kapasitemiz, bu esasında petrolden daha kıymetli. Önemli olan bunu yerli yerinde kullanmak" diye konuştu. Türkiye'nin merkezi konumda olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'den 3 saatte, 50'den fazla ülkeye ve 1 milyar 700 bin nüfusa ulaşıldığını bildirdi.Konuşmasında yeni havalimanı inşaatına da değinen Yıldırım, "Bazılarının kafası basmıyor. Niye yapıyorlar acaba? Niye yapıyoruz biliyor musunuz? Çünkü artık zenginlik batıdan doğuya doğru hareket ediyor. Eskiden doğudan batıya gitti. Şimdi batı tamamladı, doğuya doğru geliyor. Giderken ıskaladık ama gelirken yakalayacağız. Türkiye giderken de gelirken de yol üzerinde. İstanbul, bugün dünyanın en önemli hava transfer merkezlerinden biri haline geldi. 2003 yılında Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı pay yüzde 0,45'ti ve İstanbul'daki transit trafik, bir milyonun altındaydı. 2016'nın sonunda dünya havacılığından aldığımız pay yüzde 2'yi geçti ve transit yolcu trafiğimiz 45 milyon oldu. Bu 15 yılda oldu. Avrupa'nın 2. dünyanında 10. büyük havayolu şirketine sahibiz" dedi.
Başbakan Yıldırım, Başkent Ankara’nın son 10 yılda birkaç alanda öne çıkmaya başladığını ve bu alanlardan birinin ulaşım ve lojistik altyapısı olduğunu söyledi. Ankara’nın hızlı tren hatlarının buluştuğu bir merkez haline geldiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Biliyorsunuz Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Bilecik, Sakarya ve İstanbul hatları devreye girdi. 2019 sonunda Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas devreye girecek. 2020'de Kayseri-Ankara, devam eden yıllarda da Gaziantep'e kadar Ankara çıkışlı tren seferleri, hızlı tren hatları devreye girecek. Ankara-Afyon-Uşak hattı zaten devam ediyor. 2019'da bunları da tamamlamış olacağız" diye konuştu.Başbakan Yıldırım, Ankara'ya yakışan, güzel bir hızlı tren garı yapıldığını, kentin, otoyolların da buluştuğu bir merkez olduğunu ifade ederek, "Edirne'den Ankara'ya otoyol var ama şimdi Niğde-Ankara Otoyolu'nu da tamamladığımızda Edirne'den Gaziantep hatta Şanlıurfa'ya kadar otoyol olacak. Demek ki doğu batı, bir yandan da kuzey güney hattı tamamlanıyor. Böylece Ankara yolların, hızlı tren hatlarının buluştuğu bir merkez haline geliyor" dedi. Ankara’ya havacılık alanında yapılan yatırımlar hakkında da bilgi veren Yıldırım, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde, 2003’te Esenboğa Havalimanı’nın köy meydanına benzediğini, basit, konteyner yapılarda hizmet veren bir havalimanı olduğunu anlattı. Yıldırım, şunları söyledi: ““Burayı yaparken CHP'liler bize ot yoldurdu. 'Devletin, milletin parasını kime peşkeş çekiyorsunuz. Ne lüzum var Ankara'ya böylesine devasa bir terminal yapmaya. Devlet şu kadar zarar edecek, yanlış proje...' Neler söylediler. Açtık, ilk yıl verdiğimiz garantinin üstüne yolcu oldu, 1 milyon da fazla yolcu geldi, üste de para aldık, para almaya devam ediyoruz. Süre bitti, tekrar uzun vadeli kiraya verdik. Devlet düzenli olarak tıkır tıkır parasını alıyor. Bir de güzel tesislere sahip olduk. Yani cepten beş kuruş harcamadan hem havalimanımızı modern hale getirdik hem de yıllık ilave para alıyoruz. Şimdi Ankara yavaş yavaş dış hatlarda da büyüyor, dolayısıyla yeni bir pist ihtiyacı var. Ona da başladık. İleride yeni bir terminal ihtiyacımız da olacak, onun için de yerimiz ayrıldı, duruyor. Orada Yıldırım Beyazıt Üniversitesi var, Çubuk da gelişiyor. Üniversiteye, Ankara'nın merkezinden raylı sistem projeleri tamamlandı. Yetmedi, ayrıca Keçiören Metrosu Kızılay'ın merkezine geliyor. Onun da inşaatı devam ediyor."“46 KM METRO HATTI TAMAMLADIK”Ankara'da raylı sistemlerin tıkandığını, bu konuda yardımları için eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e teşekkür eden Yıldırım, kendisinin konuyu ısrarla takip ettiğini, bu konuda özel kanun çıkarıldığını hatırlattı. Ankara metrolarını, artık yapılamayan, kaderine terk edilen projeleri, kendisinin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde devraldığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, “46 kilometre metro hattını kısa sürede tamamladık, sonra buna 10 kilometre Keçiören de ilave oldu. Daha ihtiyaç var mı? Var. Onların da projeleri yapılıyor, önümüzdeki yıllarda yapılacak. 1-2 ay içinde Ankara'da Sincan-Kayaş arası 'Ankaray' diye tabir ettiğimiz, Başkentray projesi de hayata geçecek. Bu biraz uzadı ama bu projenin yapımından çok mahkemeleri sürdü. Yapım süresi diyelim 2,5 yılsa mahkeme süresi 3,5 yıl sürdü. Nihayet o da bitmek üzere. Bunlar da tamamlandığında artık 'Hızlı tren geliyor, banliyö hattı dursun. Banliyö geliyor, hızlı tren Sincan'da dursun.' işi ortadan kalkıyor. Birçok hat var, bazı yerlerde 6 tane hat oluyor, rahat bir şekilde çalışacak" diye konuştu. “BAŞKENTLER VİTRİNDİR”Ankara’ya 15 yılda yapılan yatırım tutarının 90 milyar lira olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, Helali hoş olsun. Başka Ankara yok, Türkiye'nin baş şehri, geleceği” dedi.Başkentlerin, gelen misafirlerin ilk karşılaştıkları yer olması nedeniyle vitrin ve ayna niteliği taşıdığına dikkat çeken Yıldırım, "Düşünün, insanlar havaalanına geliyor zaten bir hayal kırıklığı yaşıyor. Yola düşüyor, kuzeyden güneye doğru gelirken sağda solda gecekondular, eğri büğrü yollar, 'ya bu ne biçim başkent, bu ne biçim şehir.' Şimdi Allah'a şükür yoluyla etrafındaki kentsel dönüşümüyle muazzam, modern, ülkemize yakışan bir baş şehir. Ankara'ya gelenler bize hayranlıklarını gizleyemiyorlar. Hakikaten Ankara'nın şehirciliği iyi. Sorunları var mı? Tabii ki var ama mühim olan 'sorun var' deyip sızlanmak değil, sorunları torunlara bırakmak değil, sorunların üzerine kararlılıkla gitmek. Bizim yaptığımız bu. 15 yıldır sorunların üzerine gidiyoruz, çözüm üretiyoruz" diye konuştu. Ankara'nın, sağlığın da merkezi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Lafla değil, 'sağlık olsun' demekle de sağlık olmuyor. Sadece iki tane şehir hastanesi, 7 bin 500'den fazla yatağı var. Tek başına bunların yatırımı 3 milyar liranın üzerinde. Bunları da yakında hizmete alacağız. Bir tanesi hemen hemen bitti, diğeri de bu sene içinde bitmiş olacak” dedi. Ankara'nın 2003'e kadar 466 kilometre bölünmüş yolu bulunduğunu, bunun büyük bir kısmının 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde yapılan Ankara-İstanbul otoyolu olduğunu hatırlatan Yıldırım, bunun üzerine 15 yılda 534 kilometre bölünmüş yol eklendiğini, Ankara’yı komşu olan bütün illere bölünmüş yollarla bağladıklarını söyledi. Yıldırım, “Şu Elmadağ rampaları bile ne haldeydi hatırlayın. İnsanlar ne kadar azap çekiyordu, o yollarda ne kadar kaza oluyordu. Çok şükür şimdi yaptık, yetmiyor. Bir yap-işlet-devret projesi daha yaptık 115 kilometrelik Ankara'dan Kırıkkale üzerine bir otoyol yapıyoruz. Onu da yakın zamanda hayata geçireceğiz” dedi. Başbakan Yıldırım, Ankara’nın aynı zamanda eğitimin de başkenti olduğunu belirterek, şu anda 6’sı devlet, 10’u vakıf olmak üzere 16 üniversite olduğunu ve kurulmak üzere bekleyen üniversiteler de bulunduğunu ifade etti. ”ANKARA SAVUNMA SANAYİNİN MERKEZİ KONUMUNA GELDİ”Başbakan Yıldırım, Ankara'nın savunma sanayinin de merkezi konumuna geldiğini, dünyanın en büyük 100 savunma şirketinden 3'ünün Ankara'da olduğunu söyledi.Ülkenin doğusunda ve güneydoğusunda yürütülen mücadeledeki başarının arkasında savunma sanayinin elde ettiği imkânların olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Savunma sanayimizin milli ve yerli katkısını yüzde 23'lerden yüzde 65'e çıkarttık. Yapacak çok işlerimiz var. Bitmiş değil. Bütün bunları 15 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapmanın gayreti içindeyiz. Tabi bunları yaparken rahat durmayanlar var. Hani tabiri caizse, şeytan taşlamaktan vakit bulduğumuz kadar hizmet ettik. Göreve gelir gelmez hemen vesayet odakları piyasaya çıktı. Önce Balyozcular, Ergenekoncular bilmem neciler, onlar peyda oldu. Onları defettik, elektronik muhtıra, demokrasiye ayar, cumhurbaşkanı seçersiniz seçemezsiniz muhabbeti. Onun üzerine, 'Cumhurbaşkanını madem biz seçmeyeceksek vatandaş seçsin.' dedik. Vatandaşa götürdük, vatandaş da bu işi düzeltti. Sonra hızları kesilmedi parti kapatma davası geldi. Onu da defettik, bu sefer FETÖ'cüler kafayı gösterdiler. Onlar anayasa değişikliğinden sonra maalesef kirli emelleri uğruna yargıda artık kendilerini açık etmeye başladılar. Baktık ki iş daha derin. Bütün alanlarda maalesef bir virüs gibi sızmışlar, her tarafta yapılanmışlar. Gezi olayları, olmadı 17/25 yargı darbesi, arkasından başlayan FETÖ mücadelesi. Nihayet 15 Temmuz'da darbe girişimiyle karşımıza çıktılar."BÜTÜN İLLER İHRACAT YAPIYORUluslararası İmar ve Kalkınma Bankasının (IBRD) raporuna göre, bölünmüş yollar yapıldıktan sonra Türkiye'de şehirler arasındaki mesafenin 1,5 saat kısaldığını, şehirler arasındaki ticaretin yüzde 40 arttığını, ulusal işsizlikte yüzde 1 azalma olduğunu bildiren Yıldırım, illerdeki ihracat oranının da artığını, AK Parti göreve geldiğinde 12 ilde ihracat yapılırken, şimdi bütün illerde ihracat yapıldığını söyledi. Bölünmüş yollara harcanan 110 milyar liranın dört yılda geri döndüğünün altını çizen Yıldırım, 80 yılda 50 kilometre tünel yapıldığı halde son 15 yılda 400 kilometre tünel yapıldığını söyledi. Darbe girişimi sonrası felaket tellallarının not indirme yarışına girdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Başarılı da oldular, 2016 üçüncü çeyreğinde Türkiye küçüldü. Eksi büyüme ama dördüncü çeyrekte tekrar ayağa kalktı. Asıl büyük felaket senaryolarını 2017'ye sakladılar. '2017'de de Türkiye iflas edecek, derin krize girecek, şöyle olacak, böyle olacak.' Niye? 2017'de referandum var. Amaçları 2017 cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandumun geçmemesini sağlamak. Biz referandumu içeride sadece 'hayır' cephesine karşı vermedik, mücadeleyi bütün Avrupa'ya karşı verdik" dedi. Başbakan Yıldırım, 2019 seçimlerinde Türkiye'de artık iktidarları sandığın belirleyeceğini vurguladı. Yıldırım, yeni sistemin demokrasi kültürünü geliştireceğini, zaman kayıplarını asgariye indireceğini ve böylece fazla enerjinin ülke kalkınmasına ve refahına harcanacağını ifade etti. Yıldırım, 2016'nın sonlarına doğru ABD'de yapılan seçim nedeniyle gelişen ülkelerin kurlarında dalgalanma olduğunu, bu durumdan etkilenmemek için birçok alanda tedbir aldıklarını, yeniden yapılandırmalar yaptıklarını belirterek, "Bir baktık Türkiye ekonomisi şaha kalktı. Büyüme ilk üç çeyrekte yüzde 7'nin altına inmedi. Türkiye için eksi büyüme tahmini yapanlar bu sefer düzeltmek için yarışa girdiler” diye konuştu. Bu yıl için de felaket senaryoları yazıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, "2018'de Türkiye, dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak.' Biz, bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz, ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla hangi aracıyla gelecekse buyursun gelsin. Bu ve buna benzer tehditleri Türkiye çok gördü" ifadesini kullandı.8 YILDA AB’DEN FAZLA İSTİHDAMYıldırım, son 8 sene içerisinde Türkiye'nin tek başına Avrupa Birliği üyelerinin tamamından fazla istihdam oluşturduğunu, iş gücüne katılımın arttığın dikkat çekti. Kadınların iş hayatına daha fazla katıldığını belirten Yıldırım, oranın yüzde 20'lerden yüzde 35'lere çıktığını ancak yüzde 50'lere çıkması gerektiğini ifade ederek, 15 Temmuz gecesi meydanlara baktıklarında yüzde 51 kadınları yüzde 49 erkekleri gördüklerini aktardı.
Yıldırım, ülke tehlikedeyse Nene Hatunların, Fatma Bacıların ortaya çıkacağına işaret ederek, 15 Temmuz gecesi herkesin, kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla gurur kaynağı olduğunu söyledi.“AKIL DERİNE YATIRIM YAPMAMIZ LAZIM”Araştırma Geliştirme Merkezlerinin önemli hale geldiğini anlatan Yıldırım, "Bizim, daha fazla akıl terine yatırım yapmamız lazım. Teknolojisi yüksek, katma değeri yüksek. Tabiri caizse yükte hafif pahada ağır işlere daha çok kafa yormamız lazım. Bu da Araştırma Geliştirme Teknoloji Merkezleri, üniversiteler, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda yerli otomobilden tutun yerli uyduya varıncaya kadar ve teknoloji katma değeri yüksek ürünlere varıncaya kadar ciddi programlar üzerinde çalışıyor. Araştırmacılara imkan sağlayan çok güzel kaynaklarımız, fonlarımız var. Bu alanda en büyük kaynağımız insan. Petrolü olanlar, gazı olanlar mutlak üstünlüğü var ama bunların ömrü var, geliyor geçiyor. Bizim insan kapasitemiz, bu esasında petrolden daha kıymetli. Önemli olan bunu yerli yerinde kullanmak" diye konuştu. Türkiye'nin merkezi konumda olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'den 3 saatte, 50'den fazla ülkeye ve 1 milyar 700 bin nüfusa ulaşıldığını bildirdi.Konuşmasında yeni havalimanı inşaatına da değinen Yıldırım, "Bazılarının kafası basmıyor. Niye yapıyorlar acaba? Niye yapıyoruz biliyor musunuz? Çünkü artık zenginlik batıdan doğuya doğru hareket ediyor. Eskiden doğudan batıya gitti. Şimdi batı tamamladı, doğuya doğru geliyor. Giderken ıskaladık ama gelirken yakalayacağız. Türkiye giderken de gelirken de yol üzerinde. İstanbul, bugün dünyanın en önemli hava transfer merkezlerinden biri haline geldi. 2003 yılında Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı pay yüzde 0,45'ti ve İstanbul'daki transit trafik, bir milyonun altındaydı. 2016'nın sonunda dünya havacılığından aldığımız pay yüzde 2'yi geçti ve transit yolcu trafiğimiz 45 milyon oldu. Bu 15 yılda oldu. Avrupa'nın 2. dünyanında 10. büyük havayolu şirketine sahibiz" dedi.